Sunuş

Hayat hikâyesi istemeyen “model kişi”nin hayat hikâyesini niçin yazdık?

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışırken, gazetecilik tahsili yapan öğrencilerime, 22 yıl boyunca ilk dersimizde hep şu soruyu yöneltmiştim:

“İnsan, en çok neyi merak eder?”

Aldığım cevaplar birbirinden farklı idi. Öğrencilerin bazıları bir siyasetçiyi, bazıları da bir sanatçı, sporcu veya ünlü bir işadamını merak ettiklerini söylemişti. Bir kısmı ise, kentleri ve tarihi eserleri merak listelerinin ilk sırasına alıyordu.

Cevapları toplayınca, en çok merak edilenin, “insan” olduğu ortaya çıktı. Evet; insan, en çok insanı merak ediyormuş...

Sıra, merak edilen insanları analize geldiği zaman, yeni bir sonuçla karşılaştık:

“Rol model”... Yani, “model kişi”...

Toplumlarda “rol model”ler, bazen kalıcı oluyor, bazen de saman alevine benziyor.

Okumaya hazırlandığınız kitabımızda, Türk iş âlemindeki saygın konumunu daima muhafaza edip, hayranlıkla anılan bir “rol model”in hayat hikâyesini anlatmaya çalışıyoruz.

“Rol model”imiz, kendisini ve ailesini, tam 50 yıl boyunca sahne ışıklarından uzakta tutmuş. Ancak; kurup yönettiği şirket, global ölçekte bir konuma ulaşınca, 1994 yılındaki 50. yıl kutlamaları sırasında, kamuoyunun huzuruna çıkmış.

Evet, rol modelimizin adı, Sabri Ülker; firması da, “Ülker”...

İkinci Dünya Savaşı’nın yol açtığı kıtlık ve yokluk döneminde, ilkel bir makine ve sadece üç işçiyle yola çıkan Ülker, bugün yurtiçi ve yurtdışındaki tesislerinde tam 41 bin kişiyi istihdam ediyor.

1920’de Kırım’da dünyaya gelip, 2012 yılında 92 yaşındayken İstanbul’da hayata veda eden merhum Sabri Ülker’in 70 yaşına basan bu dev firması, Türkiye’nin yanı sıra, başta ABD olmak üzere, toplam 9 ülkede tam 60 fabrikaya ve sadece gıda alanında 300 markaya sahip. Aslında, Ülker Grubu’nun bu başarısının arkasında, ailenin belgesellere konu olacak hayat hikâyesi de var. Onlar, tam dört savaş ve bir de ihtilalden etkilenmiş; varlık içindeyken, bir anda yokluğa düşmüş. Öğretmen babaları, odacılık dahi yapmış. İlkokul öğrencisi Sabri ise, Eminönü ve Galata Köprüsü’nde kurabiye satarak, hem ailenin geçimine katkıda bulunmuş, hem de ticaretin sırlarını öğrenmiş. Sabri, tüm okullarını da “pekiyi” dereceyle bitirmiş.

İş hayatı boyunca ön plana çıkmaya hiç heves etmeyen Sabri Ülker’in simasını kamuoyu uzun yıllar görmedi. Bütün bunlara rağmen, 1950’lerden itibaren önce radyo ve gazetelerle, ardından da televizyonlar kanalıyla verdiği şu mesajlar, yurdun her köşesine dalga dalga yayılıyordu:

“Ülker’siz çay saati düşünülemez.”

“Akşama babacığım, unutma Ülker getir.”

İşadamı Sabri Ülker, 1990’lardan itibaren gıda sektöründe Türkiye sınırlarını aşıp, dünya çapında bir oyuncu oldu. Bu oyuncuyu, hem yerli hem de yabancı çevreler merak etmeye başladı. Ancak kendisi, bu merakı giderecek bir tavrın içine hiç girmedi.

Babalarının gönülsüz yaklaşımına rağmen, kızı Sayın Ahsen Özokur ve oğlu Sayın Murat Ülker, kamuoyunun bu talebine duyarsız kalmayıp, ailenin bilgi ve belge dağarcığını bizlere açtı.

Merhum Sabri Ülker’in hayat hikâyesini derleme sürecinde, Ülker Grubu’nda uzun yıllar üst düzey yöneticilik ve sözcülük görevinde bulunan, halen Ülker’in İstişare Kurulu Üyesi, gazeteci dostu Sayın Metin Yurdagül bize yardımcı oldu.

Merhum Sabri Ülker’in biyografisi, adeta antropologların alan çalışması yöntemi uygulanarak, ailenin ata toprakları Kırım ile ülkemizin 14 kentinin ardından Belçika’nın başkenti Brüksel ziyaret edilmek suretiyle gerçekleştirildi. Bu çalışmamız sırasında, aile fertleri ve akrabalarının yanı sıra, Ülker Grubu mensuplarıyla birlikte, siyasetçi, akademisyen ve iş âleminden 166 değerli şahsiyetle 195 söyleşi ve yazışma yapıldı. Ancak, ulaşılan bilgiler arasında yer yer farklılıklarda vardı. Bu durum, biyografiye esas teşkil edecek bilgilerin merhum Sabri Ülker’den alınamamış olmasının tabii bir sonucuydu.

Şimdi sizleri, merhum Sabri Ülker’in odak noktasında bulunduğu bir devrin sosyal tarihi ile baş başa bırakmak istiyorum.

Saygılarımla.

İstanbul / Nişantaşı, 15 Şubat 2014  

Hulûsi Turgut                                                                                                                                       

Önceki
Hikaye
Sonraki
Hikaye