Deniz Baykal

CHP Eski Genel Başkanı

Sabri Ülker, Türkiye’de siyasete eğilip bükülmeden de başarı kazanmanın mümkün olduğunu gösterdi. 

Rahmetli Sabri Ülker, benim hiçbir zaman hayatta bir araya, karşı karşıya gelip, sohbet etme imkânı bulamadığım ama, uzaktan, Türkiye’nin bir insanı olarak, büyük bir ilgiyle ve başarılarından mutluluk duyarak, ticari atılımlarını zevkle izlediğim bir insandı. O nedenle, “Sabri Ülker Biyografisi”nde birkaç cümlemin bulunması, beni mutlu ediyor. Böylesine bir çalışmada benim değerlendirmelerimi isteyen yayın ekibine teşekkür ediyorum.

“Ülker Girişimi Projesi”, Anadolu’nun, Türkiye’nin, Cumhuriyet dönemindeki olağanüstü güçlükler içinden ayağa kalkışının nasıl gerçekleştiğini bize gösteren bir özel örnektir.

Mübadele ve göçler sonucunda Anadolu’nun nüfus yapısı allak bullak olmuş; bu arada kendi büyüdükleri coğrafyalardan kopup, Anadolu’ya yerleşmek durumunda kalmış olan yeni devletin girişim gücü ve organizasyon yeteneği ön planda olan yeni insanları, girişimleriyle kendilerini yavaş yavaş göstermeye başlamışlar.

Ülker Grubu olayı, bu açıdan, Anadolu’da ekonominin derlenip toparlanma, ayağa kalkma sürecinin, çok seçkin bir örneğidir; hem bunu gerçekleştiren insanların hayat öyküleri bakımından, hem ortaya konulan ve giderek büyüyen, düzenli olarak büyüyen ticari projenin başarısı bakımından, dikkatle incelenmeyi hak eden bir konudur.

Ülker Grubu’na baktığımız zaman, bu girişimin, bizim kültürümüze, toplumumuzun değerlerine, anlayışına uygun bir proje olarak geliştiğini görüyoruz. Yani, bir “aile işletmesi” olarak, aile fertlerinin dayanışma içine girerek, ortaya koydukları bir proje...

Toplumumuzda başarılı-başarısız, önce başarılı, sonra başarısız dönüşümler yaşamış kuruluşlar da dikkate alındığında, Ülker Grubu’nda aile işletmesi kimliği ile üçüncü kuşağın da devreye girmesi, onların kuruluş kültürünü bozmadan dayanışmayı sürdürmesi, kolay bir iş değildir. Bu durum, her şeyden önce şayan-ı takdirdir.

Toplumun yaşadığı büyük kültürel ve değerler sistemindeki değişmelerle aile yapısında meydana gelen değişmeler, onunda ötesinde dünyada yaşanan gelişmeler dikkate alınırsa, Ülker Grubu’nun bu değişime modernleşerek, günün şartlarına ayak uydurarak, ama özünü de koruyarak devam ediyor olması, olağanüstü önemli. Bu, hiç kuşku yok ki, Sabri Ülker’in anlayışı, kararlılığı ve başarısına dayanıyor. Yani Sabri Ülker, bu yönüyle, sıradan bir şirket kurucusu olmanın ötesinde nitelik taşıyor. Ülker Grubu’nun bugünkü yetişmiş, eğitilmiş insanlarının da o kültürü korumanın önemini kavramış olduğunu görmek, beni ayrıca mutlu ediyor.

Ülker Grubu, bugünkü konumuyla; mahalli, küçük bir proje olarak yola çıkıp, doğru adımlar atılırsa, dünya çapında başarıya ulaşmanın önünde bir engel olmadığını gösterdi. Çünkü, Ülker’in, bir küçük imalathanede kurulduğu dikkate alınacak olursa, oradan yola çıkıp, Türkiye’nin tümüne ulaşan, onun ötesinde Ortadoğu’ya ve Rusya’ya ulaşan, Rusya’nın derinliğine giden ve giderek Avrupa’ya doğru açılan bir büyük dağıtım şebekesini imalatıyla besliyor olması, gerçekten her türlü takdirin üzerinde bir olaydır.

Ülker’in başarısı, kolayından elde edilmiş bir başarı değildir. Her başarıya saygımız var; ama bazen oturursunuz, bir petrol taşıma anlaşmasının içine bir madde koyarsınız, oradan size bir pay verilir. Dolayısıyla çok parlak bir sonuç almış olursunuz. Ama, Ülker projesi öyle değil. Bu proje, insanlarımıza, bir ihtiyacı hissettiriyor, ardından da, onu reklam kampanyalarıyla yaygınlaştırıyor. Daha sonra o ihtiyacı, çocukların babalarından Ülker ürünleri talep etmesine kadar götürüyor. Ülker, ihtiyaca cevap veriyor, o ihtiyacı hissedenler de aldıkları ürünle tatmin oluyor. Anadolu’da başlayan söz konusu proje, zamanla uluslararası düzeye ulaşıyor.

Ülker Grubu projesi, benim gözümde, Türkiye’nin kendi çabası, emeği ve organizasyonu ile uluslararası başarıya ulaşmasının, seçkin bir örneğidir. Bu projeyi gerçekleştiren, kurumsallaşma anlayışını evlatlarına taşıyan, daha sonra başarının mutluluğunu yaşayan bir kurucu, hiç şüphe yok ki, çok başarılı bir insandır.

Ülker Girişimi, Anadolumuzun insan malzemesi bakımından da çok etkileyicidir. Çünkü, göçmenlerin Anadolu’ya gelip, hangi şartlarda hayata tutunma, ayakta kalma mücadelesi verdiklerini, bunu verirken de güzel ve başarılı eserler ortaya koyabildiklerini gösteriyor.

Türkiye’deki değişimler, maalesef ekonomik bakımdan zaman zaman himaye edici, zaman zaman da engelleyici siyasi etkileri de beraberinde getiriyor. Bu yüzden, siyasetle ekonomiyi ayırmak, her zaman kolay olmuyor. Kurumlar, bunun bazen olumlu etkilerini, bazen de olumsuz etkilerini yaşıyor. Ülker Grubu ve Sabri Ülker’in, siyaset karşısında eğilip bükülmeden, kendi kimliğini, değerlerini ve saygınlığını koruyarak, bu süreci atlatmış olduğunu, bunu başarırken de çok vakur bir duruş sergilediğini de tespit etmek istiyorum. Büyük tartışmalar, kavgalar, suçlamalar, acındırmalar söz konusu olmadan, bu süreç, çok iyi bir şekilde taşınmıştır; bunu, kendisine yakışan şekilde götürmüştür. Sabri Ülker’in, bütün bu yönleriyle, Türkiye’deki müteşebbis arşivimizin, Cumhuriyet’in ilk dönemlerinden günümüze kadar başarısını sürdüren, en önemli örneklerinden birisi olduğunu düşünüyorum. Yine Sabri Bey’in; kendi aile anlayışının, değerlerinin, kültürünün, değişen bütün dünya şartları içinde saygın bir temsilcisi olduğunu da görüyorum.

Herkes, bu ülkede, kendi anlayışı, kendi değerleri, kendi duyguları, kendi düşüncesi, kendi zihniyeti içinde, özgür bir şekilde, hak ettiği noktaya gelme konusunda, tam bir hukuk eşitliğine, hak eşitliğine sahip olmalıdır. İnanıyorum ki, bugüne kadar bu konuda çok güzel adımlar atıldı. Bundan sonra da bu anlayış hiç bozulmadan güvenle yürüyecektir.

Kendi kimliğini inkâr etmeden, siyasete eğilip bükülmeden, alanında başarı kazanmanın mümkün olduğunu gösteren Sabri Ülker, bu vasfı ile Türkiye’de örnek oluşturmuştur. Bu gibi örnekleri, her alanda görmeye çok ihtiyacımız vardır.

Sabri Ülker’in evlatları, babalarının birikimini en iyi şekilde değerlendirecek nitelikte insanlar olarak görülüyor. Onlara da başarılar diliyorum. Evlatlar, yeni yeni açılımlar yaptılar. Yeni alanlara doğru geçtiler. Yani, bisküviden çikolataya, dünya çapında adımlarla geçtiler. Daha da yeni arayışlar içinde olduklarını duyuyorum. Kendileriyle bir araya gelip, özel sohbet yapmadım ama, bütün bu süreçleri dışarıdan, Türkiye’yi sahiplenen bir insan olarak, zevkle izliyorum.

Allah rahmet eylesin, Sabri Ülker, daima büyük saygıyla ve şerefle yâd edilecektir. Evlatları da, umarım babalarından aldıkları emaneti, daha da yukarıya taşıyacaklardır. Onlara da güveniyor, onlara da başarılar diliyoruz. Yolları açık olsun. 

Ankara, 4 Aralık 2013

Deniz Baykal

CHP eski Genel Başkanı

Önceki
Hikaye
Sonraki
Hikaye