Sabri Ülker’in kamuoyuna son mesajı

Yeni bir yüzyıl, yeni bir binyıl...

Geçtiğimiz asrın ilk çeyreğinde dünyaya gelen bizim kuşağımız, şöyle geri dönüp baktığında, şaşırmadan edemiyor... Aslında bizim nesil hep şaşırarak, hayret ederek ve yıllar boyunca sanki hep mucizelerle yaşadı desek yeridir. Bunun için, asrın başından sonuna kadar bilim ve tekniğin geçirdiği büyük değişikliğe ve gelişmeye bakmak yeter.

Yirminci asırdaki bu müthiş ilerlemenin yanında, elbette ki çok sayıda ders alınması gereken olaylar da yaşadık. İki dünya savaşı ile üzücü diğer bazı gelişmelerin hepimizin hayatında bıraktığı izleri unutmak mümkün değil. Ama şükürler olsun ki, yeni asra hem dünya hem de Türkiyemiz nispeten daha bir huzur içinde giriyor.

Girmemiz kısmet olan bu yeni asırda, genç nesillerin çok daha başarılı olacaklarına inanıyorum. Biz yaştakiler, gaz lambasından elektrikli, sonra elektronikli günlere geldik. Dünyamızın nice sırlarını keşfedip, Ay’a kadar çıktık. Uzaya yerleştirdiğimiz dev teleskoplar ise, çok daha ötemizi görmemizi sağlıyor ve sanki yeni nesillere yepyeni hedefler gösteriyor. Demek ki, şimdi önümüzde bambaşka ufuklar var...

Bilim ve teknik, bu yeni yüzyılda insan hayatına çok daha olumlu şeyler katacaktır. Ancak, bence önemli olan, böyle bir gelişmeyi insanın da kendi varlığında yaşatmasıdır.

Çağa ayak uydurmak için, yeni kuşakların bizlerden daha çalışkan, daha azimli, ama her zaman doğru ve dürüst olmaları gerekir diye düşünüyorum.

Sanmayınız ki değişen çağda insana ilişkin hasletler önemini kaybedecek. Yardımlaşma, dayanışma, dostluklar ve komşuluklara insanların pek çok ihtiyacı olacak. Bunları unutmayan ve yaşatanların mutlulukları ise gelişen teknolojiyle birleşince daha da büyüyecek.

Biz, Cumhuriyet’in nimetleriyle büyüdük. Cumhuriyet sayesinde tahsil yaptık, çalıştık, ekmek paramızı kazandık, işimizi kurduk. Bunları izleyen yıllarda yatırımlar yaptık, fabrikalarımızı çoğalttık ve istihdam yarattık. Türk damak zevkinin beğenisini kazanan ürünler ürettik. Şimdi, kendi işkolumuzda elde ettiğimiz büyük başarımızın nedenini şu cümle ile özetleyebilirim: “Çok çalışmak, sebat etmek ve zamana ayak uydurmak.”

Önümüzdeki yeni yüzyılda bayrağı devralacak gençlere tavsiyem de budur. Gençlerimiz, Türkiyemizin kıymetini bilmeli ve hatta zamanımızın ilerisinde olarak, bayrağımızı hep zirveye taşımak için çalışmalıdırlar.

Bugün, dünyanın 78 ülkesine “Made in Turkey” logolu mallarımızı satıyoruz. Amacımız, tüm dünyaya “Ülker” tadını sevdirmek ve tüm çocuklara “Akşama babacığım, unutma Ülker getir” dedirtmek olmalıdır.

Yeni asrın ve bin yılın ülkemize ve tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyorum.*

Sabri Ülker

Önceki
Hikaye
Sonraki
Hikaye