Murat Ülker: “Sabri Bey, Ülkerspor’un kuruluşuna, şampiyonluk şartıyla izin verdi.”

1993’te kurulan Ülkerspor, kısa sürede Türk basketbol kulüpleri arasında iddialı bir konuma ulaştı. 13 yılda 13 şampiyonluk kupası kazanan Ülkerspor, bu süre içinde ünlü sporcular da yetiştirdi. Ülker, 2006’dan itibaren Fenerbahçe Basketbol Kulubü’ne isim sponsoru oldu.

Yaşamı boyunca daima mükemmeli arayan Sabri Ülker, 1993 yılında evlatlarından gelen teklif üzerine “Ülkerspor” adı altında bir spor kulübünün kuruluşuna izin verdi. Bu kulüp, basketbol sporunu geniş halk kitlelerine yaymayı hedefliyordu. Ancak Sabri Ülker, kuruluş sırasında oğlu Murat Ülker ve damadı Orhan Özokur’a şu kati talimatı veriyordu:

“Kuracağınız takımın şampiyon olması şartıyla, ‘evet’ diyorum.” Sabri Ülker’den gerekli izin alındıktan sonra, Ülkerspor takımı kuruldu. Kulüp, faaliyetini önce fabrika binasında başlattı, ardından da başarıları, sınırların ötesine taştı.

Ülkerspor’un kuruluş öyküsünü Murat Ülker’den dinliyoruz:

1993 yılında, Orhan Bey [Özokur], spor dünyasına girişimizin, hem sosyal sorumluluğumuzun bir gereği olarak, hem de grubumuzun kamuoyu ile iletişimine katkı sağlayabileceğini düşünerek, Sabri Bey’e bu konuda bir teklifte bulunmamızı önerdi. Bunun üzerine, her ikimiz de çekine çekine konuyu Sabri Bey’e açtık. Teklifimizi kabul edeceğine hiç ihtimal vermiyorduk. Sabri Bey, bizi dikkatlice dinledi, “Tamam, yapalım. Şu kadar da para koyalım” dedi. İş bununla bitmedi, arkasından ağır da bir şart getirdi:

“Ya birinci ya da ikinci olacaksınız; yoksa bu, işe yaramaz...”

Sabri Bey’den aldığımız cesaret ve talimatla, Ülkerspor’un basketbol takımı oluştu. Böylelikle, spor dünyasına da adımımızı atmış olduk.

Ülkerspor kurulup, basketbol takımı oluştuktan sonra, bir gün Sabri Bey’le birlikte sporcuların kampına gittik. Sabri Bey, sporculara hem tembihatta bulundu, hem de onları motive etti.

1994 yılında iyi bir sonuç aldık. Hatta şampiyon olduk.

“Ülker Grubu, Türk sporuna desteğini, kulüplere sponsor olarak sürdürme kararı aldı”

Aradan yaklaşık 12 yıl geçince, “müessese takımı”nın yararlarını ve zararlarını tarttık.

Aslında, müessese takımı olarak spor dünyasının içinde yer alırken, sadece bu kulvarda bir de Efes Pilsen vardı. Zamanla, müessese takımlarının sayısı arttı.

2006 yılında, işin olumlu ve olumsuz yanlarını değerlendirdikten sonra, mevcut profesyonel takımlara sponsor olmayı daha uygun gördük ve bu sisteme geçtik.

Takımlara sponsor olurken duygusal davranmadık, hiçbir ayrım yapmadık. Sabri Bey, Beşiktaş taraftarı, ama Ülker Grubu olarak rakip kulüplere de sponsor olabildik.

Fenerbahçe şampiyon olduğu zaman, eve, taraftarı olduğumuz bu takımın bayrağını asmıştık. Sabri Bey, bu manzarayı görünce, Beşiktaşlılığı tutmuş, Ali Doğan’ın yardımıyla Fenerbahçe bayrağını indirmiş. İşte, Sabri Bey’in kulüpçülüğü bu kadar...

Babamın aktif bir spor hayatı yoktu. Ama rahmetli dayımın teşvikiyle bir dönem at binmişti. Küçük bir ahırımız vardı. Orada, atlarımız bulunurdu. Benim de at bindiğim olmuştur.

Ali Ülker: “Ülkerspor, fabrikanın bir katında kuruldu”

Ülkerspor Kulübü, Ali Ülker’in tam delikanlılık çağında kuruldu. Kendisi, genç bir üniversite öğrencisiydi. Hem markaları, hem de soyadları olan Ülker ismi, bu defa bir spor kulübünde de yaşatılmaya başlandı. Ali Ülker, soyadını taşıyan kulübün tüm sportif faaliyetlerini izliyor, bu arada dedesi Sabri Ülker’in, spor basınına mensup gazetecilerle görüşmelerini de takip ediyordu.

Ali Ülker, Ülkerspor’un kuruluşu ile Sabri Ülker’in, kendisiyle röportaj yapan gazetecilere verdiği ilginç cevapları anlatıyor:

Ülker Şirketler Topluluğu, sınai ve ticari faaliyetlerin yanı sıra, sosyal projeleri kapsamında gençleri sportif faaliyetlere çekmek için büyük gayret gösterdi. Bu kapsamda, önce Ülkerspor Kulübü oluşturuldu. Sabri Bey, bu işe çok önem verdi.

1993 yılında, Ülker bünyesinde spor tesisi kurulması için fabrikanın üretim yapılan bir katı bu işe tahsis edildi. Bir süre sonra, Ülker’in basketbol takımı büyük şampiyonluklar elde etmeye başladı.

Ülker’in sportif faaliyetleri kamuoyuna yansıyınca, gazeteciler Sabri Bey’le söyleşi yapmak için adeta sıraya girdi. Hiç unutmuyorum, o günlerde kendisine, “Hobiniz nedir?” diye sorduklarında, “Bisküvi yapmak” cevabını vermişti.

Tuncay Özilhan: “İş ortakları, sporda rakip oldu”

Ülker ve Anadolu grupları, önce Nasaş Alüminyum, ardından da Polinas sınai tesislerini kurdu. Onların ticaret ve sanayi alanındaki dayanışmaları, kıskanılacak boyuttaydı. Ancak, aradan yıllar geçti, bu iki ortak, spor salonlarında, birbirlerine rakip oldu.

Anadolu Grubu, Efes Pilsen (Anadolu Efes) Spor Kulübü’nü 1976 yılında kurmuş, on beş yıl boyunca önemli başarılara imza atmıştı. 1993’ten itibaren ise, karşısına zorlu bir rakip dikiliyordu. Bu rakibin adı, Ülkerspor olacaktı.

İki ortağın spordaki rekabetini Tuncay Özilhan anlatıyor:

Anadolu Grubu, kendi iş alanlarındaki üretiminin ve vakıf faaliyetlerinin yanı sıra, bir de spor kulübü kurmuştu. Bilindiği gibi, “Efes Pilsen” adını verdiğimiz bu kulüp, özellikle basketbol alanında iddialı bir takım olmuştu.

Efes’in yanı sıra, Sabri Beylerle birlikte kuruluşunu yaptığımız Nasaş Şirketi’nin de bir başka basketbol kulübü bulunuyordu. Bu kulübe de şirketin adı verilmişti.

Efes Pilsen (Anadolu Efes) Spor Kulübü Kurucu Başkanı Tuncay Özilhan.

Nasaş Kulübü’nün Ülker Grubu tarafından alınması için yaptığım öneri kabul gördü. Önce Sayın Orhan Özokur’u ikna ettik, ardından da Sabri Bey’i... Kısa bir süre sonra Nasaş Kulübü’nün adı “Ülkerspor” oldu. Ardından da Efes ile Ülker kıran kıran amaçlar yapmaya başladı.

Efes ile Ülker’in karşılaşmaları sırasında, birkaç defa Sabri Bey’le bir araya gelmiştik. Sakin bir yapısı olduğu için sevincini ve üzüntüsünü belli etmiyordu.

Ben ise, heyecanlı olduğum için, duygularımı hemen dışa vuruyordum. Bu nedenle, Sabri Beylerle beraber oturmuyor, bir başka sırada maçı seyrederken, gönlümce deşarj oluyordum.

Ülkerspor, 13 yılda 13 şampiyonluk kupası kazandı

Ülkerspor Kulübü, Ülker Şirketi tarafından 1993 yılında basketbol dalında sportif faaliyetler göstermek amacıyla kuruldu. Kuruluşunun üzerinden sadece iki yıl geçtikten sonra, rakipleri karşısında üstünlük kazanmaya başlayan Ülkerspor basketbol takımı, Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı Kupası, Türkiye Kupası, Avrupa Şampiyonlar Kupası ve Koraç Kupası’nda büyük başarılara imza attı.

1995 yılında Basketbol Türkiye Ligi şampiyonluğunu elde eden Ülkerspor, bu alandaki şampiyonluğunu, 1998, 2001 ve 2006’da da sürdürdü. Ülkerspor, 1995, 2001, 2002, 2003, 2004 ve 2005 yıllarında ise, Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazandı.

Bu iddialı takımın elde etmiş olduğu başarılar, Türkiye Kupası’nda da devam etti. Ülkerspor, 2003, 2004 ve 2005 yıllarında basketbol Türkiye Kupası’nın sahibi oldu.

Ülkerspor’un yurtiçindeki üstün başarıları, aynı dönemde, sınırlarımızı da aştı. 1995 yılında Koraç Kupası çeyrek finaline katılan Ülkerspor, 1996’da da Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası çeyrek finalinde Türkiye’yi temsil etti, 2005 yılında da Euroleague Son 8(Top-8) takımları arasında yer aldı.

Ülkerspor’un Genç, Yıldız ve Küçük Takımları ise, 1994-2006 yılları arasında, toplam 8 kez şampiyonluk elde ettiler. Ülkerspor, özetle; 13 sezonda 9 kez Türkiye Ligi Play-off Finali oynadı.

1994’ten 2006’ya kadar 12 yıl boyunca Efes Pilsen takımıyla birlikte basketbol ligini sürükleyen Ülkerspor, kısa sürede adını Türk basketbol tarihine altın harflerle yazdırdıktan sonra, 2006 yılında spor salonlarına veda etti.

Turgay Demirel: “Ülkerspor, büyük başarılara imza attı”

Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, Ülkerspor Basketbol Takımı’nın kuruluş ve başarı öyküsünü anlatırken, “Sabri Bey’in Ülkerspor hamlesi, sadece bir basketbol yatırımı hamlesi değil, Türk sanayiinde en üst seviyede konumlarda bulunmuş, gidişatı değiştirmiş, model olmuş bir duayenin, gençleri temel alarak ülkesinin geleceğine yaptığı çok boyutlu bir katkı hikâyesidir” diyor.

Ülkerspor’un kuruluşu ile aynı tarihte Türkiye Basketbol Federasyonu başkanlığı görevine başlayan Demirel, bu kulübün Türk basketbol tarihindeki saygın yerini şöyle değerlendiriyor:

Basketbol Federasyonu başkanlığımın ilk yılının sonunda, 1993 yılı ortalarında, Ülker Grubu’nun basketbola yatırım yapmak istediği; bu amaçla bir kulüp kurarak veya mevcut bir kulübü devralarak Basketbol Ligi’nde yer almak istedikleri bilgisi geldi. Bu konuda yetkilendirilen Ülker Grubu yöneticileriyle yaptığımız görüşme sonunda, onların ne kadar istekli ve kararlı olduklarını görmek; zaman kaybetmeden en üst ligde yer almak konusunda hızlı davranma arzularını hissetmek, beni çok etkilemişti.

Uzun yıllar basketbolda ciddi başarılar elde etmiş Eczacıbaşı ve Çukurova gibi grupların geri çekildiği bir dönemde, Ülker Grubu’nun basketbola yatırım yapması için her türlü desteği verme konusunda hiç çekingen davranmadık.

Tek istediğimiz, sadece üst yapıya değil, altyapıya da yatırım yapmaları ve en azından antrenman yapacak tesisleri gerçekleştirmeleriydi.

“Sabri Bey’in kurduğu Ülkerspor sayesinde pek çok genç milli forma giydi”

Basketbol Ligi’nde yer alan İzmit Nasaş Kulübü’nü devralarak İstanbul’a taşımalarına ve lige buradan katılmalarına izin vermemiz her ne kadar eleştirildiyse de, Ülker Grubu’nun uzun yıllar Türk basketboluna yatırım yapması; daha ilk yıldan son derece modern antrenman tesislerini yapmaları ve altyapılara fazlasıyla önem vererek ileride milli formayı giyen pek çok gencin yetişmesine yardımcı olmaları, bu kararımızın ne kadar yerinde olduğunu gösterdi.

Türkiye Basketbol Federasyon Başkanı Turgay Demirel.

Basketbola yatırım yapma kararı, belki öncelikle Ülker Grubu’nu tanıtmak ve grup imajına yeni bir boyut kazandırmak için alındı. Ancak yarattıkları imkânlar, pek çok gencin üst düzey spor yapma imkânı bularak kendilerini kanıtlamasına ve ay yıldızlı formayı giyerek ülkesini temsil etmesine yardımcı oldu.

Ve böylelikle milyonlarca kişinin özellikle uluslararası başarıları ile gurur duyduğu ve yakından takip ettiği, çok değerli yeni bir marka ortaya çıktı:

“Ülker Basketbol Takımı”.

Sabri Bey’in basketbol yatırımının katkısını, sadece basketboldaki yeteneklerini geliştirme fırsatı verdiği yüzlerce genç oyuncuda değil, bu oyuncuların ve kazandıkları başarıların cesaretlendirdiği, rol modelleri olarak örnek olduğu, motive ettiği, hırs, azim ve başarma yetisi kazandırdığı yüz binlerce Ülkerspor takipçisinde ve basketbol sayesinde hayatı değişen gençlerde aramak gerekir.

Ülker Grubu’nun yaratıcısı ve önderi Sabri Bey’in olduğuna inandığım ilkeler doğrultusunda karar aldıktan sonra çok çabuk davranan; en iyisini yapmayı ve hep zirveyi hedefleyen; kısa sürede başarılı olmak için gerekenleri yaparken temel doğruları ihmal etmeyen ve bunun için gerekli yatırımları eş zamanlı ve uzun vadeli olarak yapan; işi yönetmek için tecrübeli kişileri seçerek onların deneyimlerinden yararlanan bir yönetim anlayışı ile yola koyulduklarını gözlemledim.

Bu ilkelerin “Ülker Basketbol Takımı’nın” yaratılmasında; daha ilk senesinden itibaren büyük başarılara imza atarak uluslararası arenada güçlü bir kulüp olmasında ve Türk basketbolunun elde ettiği başarılarda yer alan pek çok değerli basketbolcunun yetişmesinde çok önemli rolü olduğunu biliyorum.

Bu başarıların arkasında; bugün çok daha güçlenen, global bir şirketler grubu olan Ülker Grubu’nun kurucusu ve önderi Sabri Bey’in doğrularının, çalışkanlığının ve yapılması zor işleri başarma arzusu ve iddiasının bulunduğunu söylemek gerekir.

“Ülker Arena tesisleri, Ülker Ailesi’nin basketbola desteğini doruğa çıkardı”

Sabri Bey’in Ülkerspor hamlesi, sadece bir basketbol yatırımı hamlesi değil, Türk sanayiinde en üst seviyede konumlarda bulunmuş, gidişatı değiştirmiş, model olmuş bir duayenin gençleri temel alarak ülkesinin geleceğine yaptığı çok boyutlu bir katkı hikâyesidir. Kendisini, işlerinin yoğunluğu nedeniyle basketbol salonlarında çok sık ağırlama ve görme şansımız olmadı; ancak her zaman Türk basketboluna ve Türk sporuna yaptığı katkılardan ötürü müteşekkir olduk, saygı duyduk.

İstanbul’un Anadolu yakasında en hızlı gelişen bölgelerden biri olan Ataşehir’deki Ülker Sports Arena, 15 bin kişi kapasitesi, son teknoloji ürünü altyapısı, konforlu locaları ile Fenerbahçe Ülker’in maçlarına ve dünya yıldızlarının sahne şovlarına ev sahipliği yapıyor. Yıldız Holding sponsorluğunda hayata geçirilen Ülker Sports Arena projesi, dünyada ve Türkiye’de birçok yapıya imza atan Design Development Group tarafından hazırlandı.

Kurduğu şirketlerin yönetimini emanet ettiği çok değerli aile fertlerinin ve yöneticilerinin de benzer şekilde Türk basketboluna desteklerini sürdürmeleri ve yapılan “Ülker Sports Arena” ile doruğa çıkan yatırımları için de öncelikle kendisine ve tüm Ülker Ailesi’ne basketbol camiası olarak teşekkür ediyoruz.

Yüksel Günay: “Ülker ile FB forması aynı bedende buluştu”

Fenerbahçe Spor Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı merhum Yüksel Günay, Ülker basketbol takımının kuruluş hikâyesini anlatırken, merhum Sabri Ülker’le anılarını da paylaşıyordu:

Bizler, iş hayatımızın dışında, futbolla yatar, futbolla kalkarız. Sabri Ağabey, Beşiktaşlı idi, ama şöyle bir itirafta bulunmuştu:

“Bizimkilerden bir şey olmaz. Dolayısıyla, bu Fenerbahçe’nin önüne geçmek, mümkün değil.”

Sabri Ağabey, bu arada Ülkerspor Kulübü’nün faaliyetleriyle de yakinen meşgul olur, bir araya geldiğimiz zaman, “Yüksel, bizim çocuklara yardımcı olmayı ihmal etme” derdi.

Ülkerspor, Efes Pilsen’le birlikte Türk basketbol sporunu, hem ülkemizde, hem yurtdışında başarıya taşıdı. Bu iki takımın hizmeti, daima şükranla anılıyor.

Gün geldi, Sabri Ağabey, kaptan köşkünü, evladı Sayın Murat Ülker’e devretti. Murat Bey, bir yandan sınai faaliyetlerini sürdürürken, bir yandan da “Türk sporuna daha fazla nasıl destek olabilirim?” arayışına girdi. Bir gün bize şöyle bir öneriyle geldi:

“Fenerbahçe Ülker olarak, Türk basketbolunu Avrupa’ya taşısak daha iyi olmaz mı?..”

Murat Bey’in bu önerisi, bizi çok sevindirdi. Hemen sahiplendik. Ülker’in ismi ile Fenerbahçe’nin forması, aynı bedende buluştu.

Bugün Ülker Grubu, Sabri Ağabey’in açmış olduğu yolda, emin adımlarla ilerliyor.

Fenerbahçe Spor Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı merhum Yüksel Günay, 2012 yılında Spor Toto Türkiye Kupası’nda 4. kez şampiyon olan Ülker Basketbol Takımı yönetici ve oyuncularıyla birlikte Yıldız Holding Başkanı Murat Ülker’i ziyaret etmişti. Ziyarette, şampiyon basketbolcular, imzalı formalarını Murat Ülker’e armağan ederken, desteklerinden dolayı teşekkürlerini de bildirdiler

Sınai faaliyetlerinin yanı sıra, ülkemizin spor hayatına da çok büyük maddi destek sağlayan Ülker Grubu, o pastadan, fark gözetmeksizin tüm takımları yararlandırıyor.

Denilebilir ki, Fenerbahçe, Ülker’in pastasından büyük pay alıyor. Doğrudur. Ama onun nedeni de, taraftar potansiyelidir. Bilindiği gibi, Fenerbahçesiz gazete spor sayfasının çıkması mümkün değildir. Dolayısıyla reklam verenler, okuyucu ve izleyici potansiyelini de değerlendirmek durumundadır.

Tarih 3 Ekim 2002. Ülkerspor, ezeli rakibi Efes Pilsen’i 83-79’luk bir skorla yenerek Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı 3. kez müzesine götürmenin mutluluğunu yaşıyordu.

Önceki
Hikaye
Sonraki
Hikaye