Ülker’in gıda sektörü dışındaki ikinci önemli yatırımı, Polinas şirketi oldu. Bu şirket, Manisa’da kurduğu tesislerde, çift yönde gerdirilmiş polipropilen film üretecekti. Anadolu Grubu da Ülker’den sonra en büyük hisseye sahipti. Grubu, Tuncay Özilhan temsil ediyordu.
Sosyal yaşamda, en çok değer verilen niteliklerden biri, hatta birincisi “güvenilir olmak”tır. Güvenilen, kendisine itimat edilen kişi, her ortamda daima saygı görür. Güven duyulmayan kişi ise, toplumdan saf dışı edilir.
“Güven” sözcüğüyle yaşantımızın hemen her anında karşılaşabiliriz. Ülkemizi yönetecek olanlar dahi, halkın temsilcilerinden alacakları “güvenoyu” ile işe başlarlar.
Ülker Grubu ile Anadolu Grubu, 1960’lı yılların sonunda müşterek bir işe girmişlerdi. Bu, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde kurulacak olan bir alüminyum sanayii tesisiydi.
Ortaklığın ömrü uzun sürmedi, ama ortaklardan ikisi arasında oluşan “güven” duygusu, beraberinde sarsılmaz bir dostluk oluşturdu.
İşte bu dostluk, onları yeni ve çok önemli bir sanayi yatırımında bir araya getirecekti.
Güven içinde bir araya gelen Ülker ve Anadolu grupları, aralarına bir de yabancı ortak alıyorlardı. Bu da, Irak’ın uluslararası boyuttaki şirketlerinden Al-Bunnia Grubu idi.
Polinas şirketi, Manisa’nın Organize Sanayi Bölgesi’nde kuracakları modern tesislerde, Türkiye’de ilk defa, “BOPP” kod adıyla tanımlanan, çift yönde gerdirilmiş polipropilen film üretecekti.
Sabri Ülker’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı şirket, 1982-1985 yılları arasında tesislerini kurdu, ardından da üretime geçti. Polinas’ın ürünleri, kısa zamanda günlük hayatımızın vazgeçilmezleri arasına girecek, bu arada Avrupa ihraç kalemleri arasında da önemli bir yer edinecekti.
Sabri Ülker, “Polinas Projesi”ni hazırlatıp, Teşvik Belgesi’ni de aldıktan sonra, NASAŞ’taki eski ortaklarından, Anadolu Grubu Başkanı Kâmil Yazıcı’yı ziyaret eder. Ziyareti sırasında, elindeki dosyasının içeriğini Yazıcı’ya anlatır. Bu, çok önemli bir yatırım dosyasıdır. Kâmil Yazıcı, dostu Sabri Ülker’i dikkatlice dinler. Ardından da, “Sabri Bey, bu işte varım, ama bir şartla...” der. Bakalım, Kâmil Yazıcı’nın şartı neymiş:
NASAŞ işini başarılı bir şekilde sürdürdüğümüz yıllarda, bir gün Sabri Bey elinde bir Teşvik Belgesi’yle ziyaretime gelerek, “Kâmil Bey, çift yönde gerdirilmiş polipropilen film üretim tesisi kurmak istiyorum. Bu, gerdirilmiş esnek ambalaj imalatıdır. Bu konuda bir grup arkadaşla teşebbüsüm oldu, ama sonunu getiremedik. Bu yatırımı birlikte gerçekleştirebilir miyiz?” dedi.
Sabri Bey’i dikkatlice dinledim, özellikle paketleme işinde kullanılan filmler, Türkiye’de tüketiciye ilk defa sunulacaktı.
Sabri Bey’in anlattıklarından tatmin oldum. Bu işe girebileceğimizi söyledim, ama bu arada kendisine bir şartımı da açıkladım.
Şartım şuydu:
Biz, Anadolu Grubu olarak “Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı” kurmuştuk. Vakfın amacı ve hedefi, zaten isminde görülüyordu. İleride “Polinas” adını vereceğimiz yeni şirketin kazancından her yıl yüzde 5’lik bir bölümün vakfa bağışlanmasını istedim. Sabri Bey, bu önerim karşısında aynen şunları söyledi:
“Kâmil Bey, bu teklifinizi memnuniyetle karşılıyorum. Hertürlü hayır işinde varım.”
İşte Sabri Bey’in de rızasıyla şirketimizi kurduk, kuruluş statüsüne kârdan yüzde 5’lik payın Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı’na bağışlanacağını yazdık, kolları sıvadık, teşvikimizi tazeledik, Manisa’da da arsa temin ederek, işe giriştik. Manisa, hem teşvik, hem de sanayi bölgesi olduğu için yatırımımızı orada gerçekleştirdik.
Türk sanayiinde bir “ilk”i oluşturan Polinas’ın kuruluşunda büyük emeği bulunan ve o yıllarda Anadolu Grubu’nda genç bir yönetici olan Tuncay Özilhan, Sabri Ülker’le birlikte geçirdiği 20 yıllık çalışma dönemini anlatırken, “Sabri Ülker, rol modelim olacak kişilerden birisiydi” diyor.
Anılarında, ortaklaşa kurdukları her iki şirketin de yönetimi sırasında Sabri Ülker’in deneyimlerinden istifade ettiğini de anlatan Özilhan, bu arada şu değerlendirmede bulunuyor:
“Ülker’in bugünkü başarısının arkasındaki beyin, Merhum Sabri Bey’dir.”
Özilhan’ın Sabri Ülker’le ilgili anıları şöyle:
Sabri Ülker Bey’le, 1970’li yılların sonuna doğru NASAŞ Alüminyum Şirketi’nde yönetim kurulu üyeliği yaparken tanışma fırsatı buldum. NASAŞ Şirketi, Anadolu Grubu ile Ülker Grubu’nun da aralarında bulunduğu çok ortaklı bir şirketti. Ortaklarımız arasında Türkiye İş Bankası ile Sınai Kalkınma Bankası da bulunuyordu. NASAŞ, aynı zamanda Türkiye’nin ilk halka açık şirketlerinden biriydi.
Ülker Grubu’yla birlikte giriştiğimiz NASAŞ ortaklığından sonra, bu defa polipropilen film üreten Polinas Şirketi’ni birlikte kurduk. Aramızda yabancı bir ortağın da bulunduğu bu yeni şirketi, diyebilirim ki Sabri Bey’le birlikte ikimiz sıfırdan inşa ettik ve geliştirdik.
Sabri Ülker Bey’le hem NASAŞ’ta hem de Polinas’ta ortak yıllarımız geçti. Kendileriyle çalışmaktan her zaman büyük keyif aldım. Özellikle Polinas döneminde Sabri Bey’le çok daha yakınlaştık. Şirketin yönetim kurulu başkanlığını Sabri Bey yürütüyordu, ben de başkan yardımcısıydım. Neredeyse oğlu yaşına yakındım, ama Sabri Bey müşterek çalışmamız sırasında bana daima sevgi ve saygı gösterdi.
Sabri Ülker Bey, gerçekten tecrübesine, insanlığına ve dostluğuna çok hürmet ettiğim, benim için “rol model” olacak kişilerden biriydi.
Sabri Bey’le çalışmak çok kolaydı. Çünkü şirket yönetiminde şeffaf bir davranış sergilerdi. Ortağına her zaman söz hakkı tanır ve saygılı davranırdı. Yönetim kurulunda her konunun rahat bir şekilde tartışılmasına ortam hazırlardı. Sabri Bey’in bu tavrı, kurulda görev yapanlar için de büyük kolaylık sağlardı.
Bir kurum, ortaklıkla idare ediliyorsa, ortakların birbirine karşı şeffaf olması gerekir. Aksi halde bu ortaklık er ya da geç duvara çarpar. Bu özellik, Sabri Bey’de fazlasıyla vardı. Yönetim kurulu toplantılarında ast-üst sınırlaması olmadan, masanın etrafındaki herkes açıkça fikrini söyler, meseleler özgürce, enine boyuna görüşülürdü.
Bütün bunları anlatırken, “Yönetim kurulumuzda hiç tartışma olmazdı” demek istemiyorum. Tartışma, insanın kimyasında vardır. Önemli olan, fikirlerin tartışılmasından, pozitif kararlara ulaşılabilmesidir. Sabri Bey’in yönetimindeki toplantılarda daima pozitif sonuçlara ulaşılmıştır.
“Gizli ajandası yoktu, her konuyu bizimle paylaşırdı”
Polinas şirketimizin tesisleri Manisa’daydı. Biz de Sabri Bey’le birlikte şirket merkezindeki toplantılara katılmak amacıyla sık sık Manisa’ya giderdik. Bu ortaklık çalışmalarımızın başladığı yıllarda, henüz 32-33 yaşlarındaydım. O dönemden itibaren Sabri Bey’i hem gözlemlemeye, hem de deneyimlerinden yararlanmaya gayret ettim.
O döneme ait tespitlerimi şöyle sıralayabilirim:
Sabri Bey’in insana huzur veren bir yapısı vardı. Öncelikle, çok sakindi. Karşısındakini ezmeyen bir tavır içindeydi. Herkese karşı saygılı ve mütevazıydı.
Sabri Bey, benim için, iş hayatının dışında da karakteri itibariyle rol model olabilecek bir kişi. Benim kendisine karşı sevgim ve saygım hiç eksilmeden devam etti.
Bu arada şunu da belirtmek istiyorum; Sabri Bey’in karakter yapısının yanı sıra, iş çıkarma modeli ile insanları yönetme modeline de saygı duydum ve bu uğurda tecrübeler edindim. Hem iş ilişkileri, hem de sosyal ilişkilerinde insanı rahatlatan bir yapısı olduğu için, kendisiyle beraber olduğum günlerde mutluluk duydum.
Sabri Bey, yenilikleri çok iyi takip eden, araştıran, geliştiren ve bunları şirketimiz için kullanan değerli bir yöneticiydi. Gizli ajandası yoktu. Her konuyu iş arkadaşlarıyla paylaşırdı.
“Yardımseverlik, Sabri Bey’in en önemli özelliğiydi”
Benim açımdan Sabri Bey’in en önemli özelliklerinden biride, çok yardımsever olmasıydı. Şirketimizin kuruluşu sırasında Sabri Bey’e bir şart sunmuştuk. O da, Polinas Şirketi’nin yıllık vergi ödendikten sonra elde edilen kârından yüzde 5’inin Anadolu Eğitim Sosyal Yardım Vakfı’na verilmesiydi. Sabri Bey, bu teklifimizi hiç itiraz etmeden canı gönülden destekledi. Bana göre, bu tavır, yardımseverliğinin en önemli göstergesidir.
Polinas Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ülker, Başkanvekili Tuncay
Özilhan ve Kurucu Genel Müdür merhum Kayhan Özhun’la birlikte.Polinas Yönetim Kurulu başkan ve üyeleri bir arada (arka sıra, soldan sağa)
Mustafa Özel, Kayhan Özhun, Osman Yazıcı, George Wiederkehr, Orhan Özokur;
(Ön sıra, soldan sağa) Nuh Kuşçulu, Sabri Ülker ve Tuncay Özilhan.Polinas, ilerleyen yıllarda çok önemli kârlar elde etti, Sabri Bey de hiç gözünü kırpmadan o kârların yüzde 5’ini Anadolu Grubu’nun kurduğu vakfa gönderdi. Anadolu Vakfı, bu arada Manisa’da “Polinas” adında büyük bir Mesleki Eğitim Lisesi yaptırdı. Bu okuldan yeni bilgilerle donanmış gençlerin yetişmesi sağlandı.
“Vizyon sahibi ve uzlaşmacıydı; insanı daraltmazdı”
Sabri Ülker Bey’in yöneticilik özelliklerine gelince...
Başkanımız Sabri Ülker, daima profesyonellerine güven duyardı. Biz de, Polinas’ın ilk genel müdürü, rahmetli Kayhan Bey’i yetkilendirir ve yönlendirirdik. Kısacası, Sabri Bey’in şirkette sergilediği “koç”luk, üretimde semeresini verirdi.
Tekrar yönetim toplantılarına dönmek istiyorum.
Sabri Bey’in yönetimde sergilediği vizyon hemen hissediliyordu. İnsanı hiç daraltmazdı. Uzlaşmacıydı. Benim de çok iyi anlaşabildiğim bir karakter yapısı vardı.
Aradan bunca yıl geçtikten sonra düşünüyorum, Sabri Bey’le karşılıklı olarak sesimizi hiç yükseltmedik. Anlaştık, uzlaştık. Kendisinden hep o elektriği aldım.
Zaman zaman Sabri Bey’i işyerinde ziyarete giderdim. Fabrikasının idari binasında, dipte, mütevazı bir odası vardı. Ziyaretim sırasında, çok sevdiğim bisküvi ve çikolata ürünlerinden yeni üretilmiş mamuller getirtir, ikram ederdi. Büyük misafirperverlik sergilerdi.
Sabri Bey, Kırım’dan, koyu bir rejimden geldiği için, özgürlüğün ne olduğunu bilirdi. Hep söylüyorum, ülkesine çok bağlı, sevgiyle dolu bir kişiydi. Liberal görüşleri vardı, ama o görüşlerini hiç kimseye dayatmazdı.
Sabri Ülker, NASAŞ şirketinin kuruluşunda birlikte oldukları çok yakın dostu Nuh Kuşçulu’nun da Polinas yönetim kuruluna dahil olmasını arzu etmişti. Bu arkadaşının deneyimlerinden yararlanmak istiyordu.
Polinas’ın kuruluşundan 13 yıl sonra Nuh Kuşçulu vefat etti. Sabri Bey, bu kadim dostunu ebedi âleme uğurladıktan sonra, oğlu Mahmut Mahir Kuşçulu’yu aradı ve kendisini Polinas yönetimine davet etti.
Şimdi de, “Babamın vefatından sonra, beni arayan, sahip çıkan tek kişiydi” dediği Sabri Ülker’i, Mahmut Mahir Kuşçulu’dan dinleyelim:
Babam, 1993 yılının Eylül ayında vefat etti. Bilindiği gibi, uzun yıllar hem İstanbul Ticaret Odası Başkanı, hem de sanayici-işadamı olarak toplumda önemli bir yeri vardı. Cenaze törenine yüzlerce kişi katılmıştı. Fatih Camii’nin avlusu tıklım tıklımdı. Babamın naaşı, cenaze namazından sonra Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi. Kabristana gelen akraba ve dostlarımız başsağlığı dilerken, bulunduğum noktadan yaklaşık üç metre ileride Sabri Bey’in beklediğini fark ettim. Bir süre sonra kabristan boşaldı, Sabri Bey yanıma gelerek, şunları söyledi:
“Oğlum, ben Sabri Ülker’im. Ne zaman bir ihtiyacın olursa, hiç çekinmeden beni arayabilirsin.”
Fatih Camii’nin avlusu, babama son görevlerini yapmak için gelen yüzlerce insanla doluydu. Bunların çok büyük bir kısmını işadamları oluşturuyordu. Ama kabristana kadar gelen akraba ve dostlar arasında babamın işadamı arkadaşları, bir elin parmakları kadardı. İşte bu sayılı kişiler arasında Sabri Bey’in konumu ve tutumu çok farklıydı. Çünkü herkes gittikten sonra benimle baş başa kalma ihtiyacı hissetmiş, duygu ve düşüncelerini doğrudan doğruya bildirmiş, gönlümü fethetmişti.
Aradan birkaç ay geçtikten sonra Sabri Bey beni telefonla arayarak, şunları söyledi:
“Evladım, rahmetli baban Nuh Kuşçulu, çok dürüst bir insandı. Sen de o ailenin, o babanın evladısın. Seni, Polinas şirketimizin yönetiminde görmek istiyoruz. Şirket yönetiminde büyük paralar, büyük gelirler beklemeyiniz. Ancak hakk-ı huzur vardır, onu öderler. Ama bilesin ki, şirket yönetimine dahil olunca, engin tecrübe kazanırsın.”
Evet, baba dostu Sabri Bey, babamın vefatından sonra beni arayan, sahip çıkan tek kişiydi. Bu tavrından dolayı çok memnun oldum, büyük mutluluk duydum.
“Kartal gibi ol, tepeden aşağıya bak, şirketi oradan izle”
Sabri Bey’in Polinas yönetim kurulu toplantılarında sergilediği yöneticilik vasıfları, alınması gerekli derslerle doluydu.
Sabri Bey’in başkanı bulunduğu Polinas şirketinde yönetim kurulu toplantıları, tam zamanında gerçekleşirdi. Başkan ve üyeler, toplantıdan önce, beş-on dakikayla sınırlı sohbette bulunulur, bu arada cep telefonları kapatılır ve görüşmeye geçilirdi.
Sabri Bey, otoriter bir yönetici, aynı zamanda çok iyi bir dinleyiciydi. Yönetim kurulunda bulunan tüm üyelerin fikrini sorar, ardından da ortaklaşa alınan kararları uygulardı.
Sabri Bey’deki yönetim disiplinini bugüne kadar bir başka yöneticide görmedim dersem, yanlış bir tespit yapmamış olurum.
Polinas yönetim kurulu toplantıları münasebetiyle İzmir ve Manisa’ya gidiş gelişlerimizde Sabri Bey’le özel sohbetlerde bulunma imkânı elde ederdim. Sabri Bey’in bu sohbetler sırasında şöyle bir tespiti vardı:
“Türkiye’deki sanayicileri araştırırsanız, çoğu ya göçmendir, ya da Doğu’dan gelmiştir.”
Sabri Bey’in bu tespiti üzerine araştırdım, soruşturdum, aynı sonuca ulaştım.
ABD’de eğitim gören oğlum mezun olup, Türkiye’ye döndükten sonra, Sabri Bey’le tanıştırmaya götürdüm. Oğlumun, Sabri Bey’i yakından görmesini, iş düzeni hakkında bir tespitte bulunmasını arzu ediyordum. Oğlum, Sabri Bey’in elini öptükten sonra karşısına oturdu. Daha sonra, Sabri Bey hayat tecrübelerini anlatmaya başladı.
İşte o sohbet sırasında çok ilginç bir cümlesi oldu. Cümle, aynen şöyleydi:
“Kartal gibi olacaksın, tepeden aşağıya bakacaksın, şirketleri oradan izleyeceksin.
Polinas’ın Yönetim Kurulu üyeleri arasında Dr. George Wiederkehr adında İsviçreli bir avukat da vardı. Bu avukat, Iraklı Al-Bunnia Grubu’nu temsil ediyordu.
Dr. Wiederkehr, yönetim kurulunun ilk toplantıları sırasında, Başkan Sabri Ülker’le uyum sağlamakta sıkıntı çektiğini, ancak zamanla anlaştıklarını anlatıyor.
İsviçreli Avukat Dr. Wiederkehr, Sabri Ülker’le ilgili gözlemlerini paylaşırken, “Polinas’ta temsil ettiğim Mr. Al-Bunnia, ‘Politikaya karışmadığım için ailemizin soyu devam eder’ derdi. Sabri Bey de aynı şeyi yaptı” diyor:
Aslen İsviçreliyim. İsviçre’nin Alman bölgesindenim. Tarih ve hukuk tahsili yaptım. Uzun yıllar avukatlık mesleğini sürdürdüm. Müşterilerimden birisi Türkiye’de, Ülker Grubu ve Anadolu Endüstri Holding’le birlikte 1983 yılında Polinas fabrikasının kuruluşuna başladı. Fabrika, 1985’te tamamlandı ve üretime geçildi. Polinas’ın kurucularından olan müvekkilimi temsilen şirket yönetim kuruluna girdim. Bu vesileyle Sabri Ülker’le tanıştım. Fabrikanın kurucularından Anadolu Grubu ve Ülker Türk; Iraklı Al-Bunnia ise Arap.
Polinas Yönetim Kurulu’nda şirket ortaklarından Iraklı Al-Bunnia Grubu’nu
Isviçreli Avukat Dr. George Wiederkehr temsil ediyordu.Polinas yönetim kurulu toplantılarında önceleri dil sorunu çıktı. Sabri Bey, görüşmelerin Türkçe yapılmasını istedi. Bunun üzerine, toplantıda bir de İngilizce tercümanı bulundurduk.
Açık sözlü olmak gerekirse, ilk başlarda sanırım Sabri Bey beni yönetim kurulunda görmekten pek mutlu değildi. Sabri Bey, bir süre sonra bazı toplantıların İngilizce olmasını kabul etti. Bu defa tercüme sadece Sabri Bey için yapılıyordu.
“Sabri Bey, politikaya karışmadı”
Benim için Sabri Bey, oldukça yaşlı ve tecrübeli bir kişi. Ayrıca, birinci kuşak idarecisi. Bir süre sonra Sabri Bey, “Bu adam, o kadar da aptal değil” diye düşünmüş olacak ki, ben, kabul edildim. Daha sonrası kolaydı. Başta zordu, fakat kabul edilmemi söyleyene kadar... Benim için, Türk olmamama rağmen, Sabri Bey’in beni kabul ettiklerini söylemesi, çok güzel bir andı.
Sabri Bey’le ilgili söyleyebileceğim bir başka şey, kendisinin yönetici seçmedeki yeteneğidir. Polinas’ta başa koyduğu Türk yönetici, çok güçlü ve kararlı biriydi. Temelde, projenin babasıydı ve kampanyada, her yerdeydi. Çok sıkı çalışan bir adamdı. Bu şirketi o kurdu, diyebilirim.
Sabri Ülker’le iş dışında özel görüşmelerim olmadı. Zaman zaman Arap müşterilerle birlikte akşam yemeği yerken bir araya geliyorduk, ama bunlar da resmi yemeklerdi.
Sabri Ülker’in oğlu Murat Ülker’le daha sık görüşmelerimiz oldu. Bana, ailelerinin göçleriyle ilgili tarihi anlattı. Çok ilginç geldi...
Sabri Ülker’le Iraklı ortak Mr. Al-Bunnia iyi arkadaştı. Mr. Al-Bunnia derdi ki: “Politikaya karışmadığım için ailemizin soyu devam eder. Sabri Bey de aynı şeyi yaptı.
Irak’ın uluslararası boyuttaki şirketi Al-Bunnia Grubu’nun sahibi Haj Abdul Wahab Al-Bunnia, Polinas şirketinin ortakları arasında yer aldı. Al-Bunnia, Sabri Ülker’le hem dost hem de arkadaştı. Arkadaşını anlatırken, heyecan duyduğunu söylüyordu:
İnsanları derin maneviyatıyla kendisine bağlayan, yorulma bilmeden çalışmasıyla iş imkânları sağlayan ve büyük başarılarıyla toplumu etkileyen insanlar vardır. Bu kişiler, yaptığı işe, kendisini adayarak çalışırlar ve örnek olduğu insanlara ışık tutarlar. Bu tespitimi, Sabri Ülker’den bahsederken hiç çekinmeden kullanabiliyorum.
Otuz yıldan fazla dostluğumuzla, onun ismi, zihnimde geçmişteki muhteşem zamanları ve hatıraları canlandırıyor. Bu silinmez hatıralar; Sabri Bey’in kendini işe adamışlığı, sıkı çalışması ve başarıya giden yolun, ancak kararlılık, çok çalışma ve sabırdan geçtiğine inanmasıyla bezenmiştir.
Bu başarı formülünün Sabri Ülker’i [Ülke ekonomisi için büyük önem taşıyan firma sahibi] bir efsaneye dönüştürdüğü konusunda kimsenin şüphesi yoktur. Onun başarı öyküsü, okullarda ders olarak işleniyor ve bütün dünyada konuşuluyor. Sabri Bey, girdiği iş sektörlerinin hepsinde adını duyurmuştur. Bu sektörlerden bazıları; büyük başarılar elde ettiği gıda imalatı, gazlı içecekler, bilgisayar ve inşaat sektörleridir.
“Sabri Ülker’den bahsetmek bile, bana heyecan veriyor”
Sabri Ülker; işine bağlılığı, karar vermedeki inceliği, kararlılığı ve dakikliği bakımından nev-i şahsına münhasır biriydi. Sabri Ülker’den bahsetmek bile, bana heyecan veriyor. Ülkesine hizmet ederken, hiçbir karşılık beklemeden, insanların yüzlerindeki gülümsemeyle tatmin olmayı bilen bu insanı tarif etmek için kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Sabri Bey’in bağlılığı, sadece işine değildi. Aynı sevgiyle ülkesine ve çevresindekilere bağlıydı. O, tam anlamıyla ülkesine hizmet âşığıydı ve ülkesinin başarısı için elinden geleni yapıyordu. Muhtaçlara, fakirlere ve yetimlere olan ilgisinin gönüllerdeki yeri ayrıydı. Sabri Bey’in oğlu Murat Ülker’in, babasının açmış olduğu yolda, aynı kararlılık, coşku ve bağlılıkla devam edeceğine gönülden inanıyorum.
Sabri Ülker’in Hayat Hikâyesi
Kırımlı Devletler Ailesi, 60 yılda dört savaş ve bir ihtilal yaşadı.
“Ülker Fırtınası” romanından dev bir marka ve soyadı doğuyor.
1944’ün “Türkiye markası” Ülker, 1994’te “dünya markası” oluyor.
Altı torundan ortak söylem: “Sabri Ülker’in torunu olmak, çok büyük sorumluluk istiyor.”
Ülker Fırtınası ile özgürlüğe kavuştu Ülker Fırtınası ile ebedi yolculuğa çıktı.
Sabri Ülker, 92 yıllık yaşamının ardında “Hoş bir sadâ” bıraktı...
16 Eylül 1920 Sabri Ülker, Kırım’ın Aluşta şehri Küçük Lambat köyünde dünyaya geldi.
15 Haziran 1929 Annesi Şakire Hanım, babası Hacı İslam Efendi, ablası Sıdıka, ağabeyleri Asım ve Hakkı’yla birlikte Kırım’dan İstanbul’a göç ettiler. Sabri, annesi ve babasıyla beraber Tekirdağ’ın Saray ilçesi Büyükmanika (Büyükyoncalı) köyüne gitti. Aile, bu köye yerleşti. Diğer çocuklar ise, yaşamlarını İstanbul’da sürdüreceklerdi.
Eylül 1929 Sabri, Kırım’da üç yıl eğitim görmüştü. Ancak, Türkiye’ye gelince, ilkokula 1. sınıftan başlamak zorunda kaldı.
1932 Sabri’nin ağabeyi Hakkı hastalanıp, İstanbul’da hastaneye kaldırıldı. Bunun üzerine aile, Bü- yükmanika köyünden İstanbul’a taşındı. Sabri’nin okul kaydı, aynı yıl Büyükmanika İlkokUlu’ndan Kadırga 3. İlkokulu’na alındı.
1934 Kırımlı Devletler Ailesi, Türkiye’de, Soyadı Kanunu ile birlikte “Berksan” soyadını aldı.
Eylül 1934 İlkokuldan mezun olan Sabri, aynı yılın sonbaharında İstanbul Erkek Lisesi’nde ortaöğreni- me başladı.
15 Aralık 1934 Ağabeyi Hakkı, Büyükmanika’da vefat etti.
Eylül 1935 Parasız Yatılı Sınavını kazanması üzerine, İstanbul Erkek Lisesi’ndeki kaydı, Bilecik Ortaokulu’na nakledildi.
20 Temmuz 1937 Bilecik Ortaokulu’ndan “pekiyi” dereceyle mezun oldu. Aynı yılın sonbaharında, lise öğrenimi için Kütahya’ya gönderilecekti.
22 Temmuz 1940 Kütahya Lisesi’nden “pekiyi” dereceyle mezun oldu. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle, ailesi İstanbul’dan Ankara’ya taşındığı için yükseköğrenime gidemedi, ağabeyi Asım Berksan’ın Ankara’nın Anafartalar Caddesi’nde açtığı şekerci dükkânında çalışmaya başladı.
25 Eylül 1941 İstanbul’daki Sultanahmet Yüksek Ticaret Okulu’nda yükseköğrenime başladı.
16 Eylül 1944 Asım ve Sabri Berksan kardeşler, “Ülker” markalı bisküvi imalatına başladılar.
1 Ekim 1944 Sultanahmet Yüksek Ticaret Okulu’nu “pekiyi” dereceyle bitirdi. Ardından da ağabeyi Asım Berksan’ın İstanbul-Sirkeci’deki şekerci dükkânına ortak oldu.
1 Kasım 1947 Yedek subay adayı olarak, Ankara’da silah altına alındı. Kıta hizmetini ise Diyarbakır’da sürdürecekti.
20 Mayıs 1949 Güzide İman’la İstanbul’da evlendi.
14 Ağustos 1950 İlk evlatları Ahsen dünyaya geldi.
1953 Babası Hacı İslam Efendi İstanbul’da vefat etti.
26 Ağustos 1954 Aile, “Berksan” olan soyadını, mahkeme kararıyla “Ülker” olarak değiştirdi.
28 Ekim 1954 İlk erkek evlatları Ali dünyaya geldi.
1957 Ülker’in, Topkapı semtinde kurulan ilk bisküvi fabrikasının temeli atıldı. Şirket merkezi, bir süre sonra Eminönü’nden Topkapı’ya taşınacaktı.
21 Mart 1959 İkinci erkek evlatları Murat dünyaya geldi.
20 Ocak 1963 Evlatları Ali, bir doktor hatası sonucu İstanbul’da vefat etti.
10 Ocak 1969 Annesi Şakire Hanım, İstanbul’da vefat etti.
1 Mart 1987 Asım ve Sabri Ülker kardeşlerin 1944’te başlayan iş ortaklığı sona erdi.
13 Kasım 1989 Ülker Grubu Şirketleri, Yıldız Holding çatısı altında toplandı.
31 Ocak 1994 Ablası Sıdıka Hanım vefat etti.
5 Nisan 2000 Ülker Şirketi’nin İcra Kurulu Başkanlığı görevini oğlu Murat Ülker’e devretti.
6 Temmuz 2001 Ağabeyi Asım Ülker vefat etti. Cenazesi, Edirnekapı Mehmet Akif Şehitliği’ne defnedildi.
13 Eylül 2010 Hayat arkadaşı Güzide Ülker İstanbul’da vefat etti. Merhumenin cenazesi, 14 Eylül 2010 Salı günü Fatih Camii’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazından sonra Eski Kozlu Mezarlığı’nda ebedi istirahatgâhına tevdi edildi.
12 Haziran 2012 92 yıllık hayatının ardından, İstanbul Çamlıca’daki ikametgâhında vefat etti. Merhumun cenazesi, 13 Haziran 2012 Çarşamba günü Fatih Camii’nde, öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından, Eski Kozlu Mezarlığı’nda, eşi Güzide Ülker’in yanı başındaki kabrine defnedildi.
Söyleşi ve Yazışmalar
Söyleşi ve yazışmalar; 3 Ağustos 2006 - 18 Ocak 2014 tarihleri arasında yazar Hulûsi Turgut ile araştırmacı Ali Osman Mola tarafından Adana, Ankara, Antalya, Bilecik, Bolu, Edirne (Keşan), Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kütahya, Manisa, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ (Büyükyoncalı ve Karamehmet köyleri) ile Kırım ve Brüksel’de yapıldı. Yaklaşık 400 saatte 166 kişi ile gerçekleştirilen 195 söyleşi ve yazışma için, yurtiçi ve yurtdışında 55 bin km yol kat edildi.
Abdul Wahab Al Bunnia (Yazışma)
Abdullah Ali Balsharaf (Söyleşi: 20 Ekim 2007, İstanbul)
Abdullah Gül (Yazışma: 23 Kasım 2013, Ankara)
Abdullah Şişmanoğlu (Söyleşi: 10 Kasım 2007, İstanbul)
Abdurrahman Çinbaşı (Söyleşi: 8 Eylül 2006 17 Kasım 2006, İstanbul)
Abdülkadir İman (Söyleşi: 2 Şubat 2007, İstanbul)
Adem Sezer (Söyleşi: 8 Eylül 2006 - 17 Kasım 2006, İstanbul)
Adnan Büyüksoy (Söyleşi: 23 Mayıs 2007, İstanbul)
Agâh Kafkas (Söyleşi: 30 Mart 2007, Ankara)
Ahmet Edip Uğur (Söyleşi: 7 Aralık 2006, Ankara)
Ahmet Mahir Dindar (Söyleşi: 16 Nisan 2007, İstanbul)
Ahmet Davutoğlu, Prof. Dr. (Söyleşi: 30 Mayıs 2007, Ankara)
Ahmet Özokur (Söyleşi: 2 Nisan 2007, İstanbul)
Ahmet Selvi (Yazışma)
Ahsen Özokur (Söyleşi: 19 Ocak 2008 - 8 Kasım 2012 14 Şubat 2013, İstanbul)
Ali Doğan (Söyleşi: 28 Şubat 2007, İstanbul)
Ali Ülker (Söyleşi: 19 Mart 2007, İstanbul)
Asım Kocabıyık (Söyleşi: 8 Şubat 2007, İstanbul)
Asım Taşer, Dr. (Söyleşi: 28 Şubat 2007, İstanbul)
Ataman Yıldız (Söyleşi: 4 Mayıs 2007 - 18 Eylül 2007 26 Ekim 2007, İstanbul)
Atıf Biliközen (Söyleşi: 8 Eylül 2006, İstanbul)
Avni İman (Söyleşi: 13 Aralık 2006 - 26 Ekim 2007, İstanbul)
Aziz Refiğ (Söyleşi : 7 Şubat 2007, İstanbul)
Bayram Babacan (Söyleşi: 11 Temmuz 2007, İstanbul)
Betül Ülker (Söyleşi: 19 Ocak 2008, İstanbul)
Bülent Çorapçı (Söyleşi: 19 Şubat 2007, İstanbul)
Celal Adan (Söyleşi: 22 Ocak 2007, Ankara)
Cemil Çiçek (Yazışma: 25 Ekim 2013, Ankara)
Claus Müller (Yazışma)
Deniz Baykal (Söyleşi: 4 Aralık 2013, Ankara)
Devlet Bahçeli (Yazışma: 11 Aralık 2013, Ankara)
Deyvi Florentin (Söyleşi: 26 Aralık 2006, İstanbul)
Dilaver Devlet (Söyleşi: 9 Ocak 2007, İstanbul 21-23 Haziran 2007 - 27 Eylül 2007, Kırım)
Dirk Koedijk (Yazışma)
Doğan Besler (Söyleşi: 10 Ağustos 2006, İstanbul)
Ekrem Şevket Yücesoy (Söyleşi: 31 Ocak 2007, Ankara)
Elmas Akkuş (Söyleşi: 18 Eylül 2007, İstanbul)
Erhan Kurtulmuş (Söyleşi: 8 Şubat 2007, İstanbul)
Erol Erbaş (Söyleşi: 18 Kasım 2006, İstanbul)
Fahri Öksüz (Söyleşi: 12 Ocak 2007, Hatay)
Faik Evirgen (Söyleşi : 18 Eylül 2007, İstanbul)
Faruk Berksan (Söyleşi: 3 Mayıs 2007, İstanbul)
Faruk Dağyar (Söyleşi: 30 Kasım 2007, Antalya)
Fatih Ülker (Söyleşi: 23 Nisan 2013, İstanbul)
Fikret Evyap (Söyleşi: 4 Mayıs 2007, İstanbul)
Firuz Kanatlı (Söyleşi: 1 Şubat 2007, Eskişehir)
Fuat Çanakçı (Söyleşi: 16 Eylül 2006, Samsun)
George Wiederkehr, Dr. (Söyleşi: 10 Kasım 2006, Manisa)
Gülizar Bayraktar (Söyleşi: 2 Nisan 2011, İstanbul)
Hakan Kırımlı, Doç. Dr. (Yazışma: 28 Şubat 2013, 10 Mayıs 2013)
Haluk Mesci (Söyleşi: 7 Şubat 2007, İstanbul)
Haluk Yavuzer, Prof. Dr. (Söyleşi: 30 Aralık 2010, İstanbul)
Hasan Uğur (Söyleşi: 13 Aralık 2006, İstanbul)
Hasan Yozgat Söyleşi: (17 Mayıs 2007, İstanbul)
Hayati Kuru (Söyleşi: 8 Eylül 2006 - 5 Aralık 2006, İstanbul)
Hayri Dinçsoy (Söyleşi: 14 Mart 2007, İstanbul)
Hilmi Durmaz (Söyleşi: 9 Ağustos 2006, Ankara)
Hüseyin Güneş (Söyleşi: 5 Ağustos 2011, İstanbul)
İbrahim Avcu (Yazışma)
İbrahim Bodur (Söyleşi: 16 Haziran 2009, İstanbul)
İdris Erbaş (Söyleşi: 8 Eylül 2006, İstanbul)
İsmail Bacacı (Söyleşi: 4 Mart 2013, İstanbul)
İsmet Eldener (Söyleşi: 6 Aralık 2007, Eskişehir)
İsmet Sezgin (Söyleşi: 27 Mayıs 2013, Ankara 24 Ekim 2013, İstanbul-Yazışma: 30 Ekim 2013, Ankara)
İsmet Yüksel (Söyleşi: 27 Eylül 2007 - 6 Ağustos 2012, Kırım)
İzmir Tolga (Söyleşi: 24 Ocak 2007, İstanbul)
Kadir Çeliktürk (Söyleşi: 30 Kasım 2007, Antalya)
Kadir Güler (Söyleşi: 31 Temmuz 2007, İstanbul)
Kâmil Yazıcı (Söyleşi: 14 Ağustos 2007, İstanbul)
Kemal Şentürk (Söyleşi: 3 Kasım 2006, İzmir)
Kemal Unakıtan (Söyleşi: 9 Şubat 2008, Ankara)
Kerami Mercan (Söyleşi: 2 Temmuz 2007, Edirne / Keşan)
Korhan Tegül (Söyleşi: 3 Mayıs 2007, İstanbul)
Kurt Seyit Çalı (Söyleşi: 2 Ağustos 2011 - 6 Temmuz 2012, İstanbul)
M. Kemal Cabıoğlu (Söyleşi: 6 Aralık 2006, İstanbul)
Macit Akın Özoflu (Söyleşi: 8 Kasım 2013, İstanbul)
Mahir Şenbabaoğlu (Söyleşi: 3 Temmuz 2007, İstanbul)
Mahmut Mahir Kuşçulu (Söyleşi: 24 Ağustos 2006, İstanbul)
Mehmet Ağar (Söyleşi: 22 Ocak 2007, Ankara)
Mehmet Ali Eroğlu (Söyleşi: 25 Aralık 2006, İstanbul)
Mehmet İman (Söyleşi: 12 Aralık 2006, İstanbul)
Mehmet Kösdağ (Söyleşi: 25 Ekim 2007, İstanbul)
Mehmet Kurtuluş (Söyleşi: 1 Mart 2007, İstanbul)
Mesut Erez (Söyleşi: 18 Haziran 2007, Kütahya)
Metin Emiroğlu (Söyleşi: 18 Eylül 2007, İstanbul)
Metin Yurdagül (Söyleşi: 7 Aralık 2006, Ankara)
Mevlüt Onat (Söyleşi: 5 Aralık 2006, İstanbul)
Mike Acemyan (Söyleşi: 23 Ağustos 2006, İstanbul)
Muallâ Öner (Söyleşi: 13 Mart 2011, İstanbul)
Murat Aluç (Söyleşi: 8 Eylül 2006, İstanbul)
Murat Ülker (Söyleşi: 19 Ocak 2008 - 23 Nisan 2013 28 Eylül 2013 - 23 Ekim 2013, İstanbul)
Mustafa Acar (Söyleşi: 19 Ekim 2007, Bolu)
Mustafa Albayrak (Söyleşi: 10 Temmuz 2007, İstanbul)
Mustafa Kalaycıoğlu (Söyleşi: 4 Temmuz 2007, İstanbul)
Mustafa (Cemiloğlu) Kırımoğlu (Söyleşi: 29 Eylül 2007 6 Ağustos 2012, Kırım)
Mustafa Özel, Dr. (Söyleşi: 6 Şubat 2007 - 2 Temmuz 2007, İstanbul)
Mustafa Ülker (Söyleşi: 23 Nisan 2013, İstanbul)
Mustafa Topbaş (Söyleşi: 2 Nisan 2007, İstanbul)
Muzaffer Kösdağ (Söyleşi: 25 Ekim 2007, İstanbul)
Mümin Erkunt (Söyleşi: 16 Temmuz 2007, Ankara)
Nahit Küçük (Söyleşi: 9 Ocak 2007, İstanbul)
Nâzım Düzenli (Söyleşi: 25 Aralık 2006, İstanbul)
Necati Can (Söyleşi: 16 Nisan 2007, İstanbul)
Necati Çelik (Söyleşi: 29 Mart 2007, Ankara)
Necdet Buzbaş (Söyleşi: 20 Şubat 2007, İstanbul)
Nevzat Yalçıntaş, Prof. Dr. (Söyleşi: 25 Ekim 2007, İstanbul)
Nihat Gökyiğit (Söyleşi: 25 Aralık 2006, İstanbul)
Nihat Öner (Söyleşi: 17 Nisan 2007, İstanbul)
Orâl Turanoğlu (Söyleşi: 3 Kasım 2006, İzmir)
Orhan Ateş (Söyleşi: 3 Şubat 2007, İstanbul)
Orhan Çakırlar (Söyleşi: 9 Temmuz 2007, İstanbul)
Orhan Göker (Söyleşi: 14 Mart 2007, İstanbul)
Orhan Kayım (Söyleşi: 25 Nisan 2007, İstanbul)
Orhan Karabulut (Söyleşi: 30 Ocak 2010, İstanbul)
Orhan Özokur (Söyleşi: 23 Ağustos 2006 - 3 Mayıs 2007, İstanbul)
Osman Kartal (Söyleşi: 26 Aralık 2006, İstanbul)
Ömer Çetiner (Söyleşi: 27 - 28 Kasım 2007, Şanlıurfa)
Ömer Özokur (Söyleşi: 2 Nisan 2007, İstanbul)
Patrick Baird (Söyleşi: 14 Kasım 2006, Ankara)
Raşit Köken (Söyleşi: 28 Kasım 2006, Tekirdağ-B.Yoncalı)
Recep Tayyip Erdoğan (Yazışma: Temmuz 2013, Ankara)
Recep Toktemir (Söyleşi: 28 Kasım 2006, Tekirdağ / B.Yoncalı)
Remzi Önal (Söyleşi: 14 Mart 2007, İstanbul)
Reşat Sözen (Söyleşi: 25 Haziran 2013, İstanbul)
Rıfat Hassan (Söyleşi: 26 Aralık 2006, İstanbul)
Rıza Sepet (Söyleşi: 10 Mayıs 2007, İstanbul)
Sabahattin Zaim, Prof. Dr. (Söyleşi: 7 Mart 2007, İstanbul)
Sadettin Korkut (Söyleşi: 4 Mayıs 2007, İstanbul)
Salih Özcan (Söyleşi: 2 Şubat 2007 - 20 Şubat 2007, İstanbul)
Salih Tuğ, Prof. Dr. (Söyleşi: 25 Ocak 2007, İstanbul)
Salim Uslu (Söyleşi: 18 Ağustos 2006, Ankara)
Sami Bakanoğlu (Söyleşi: 24 Nisan 2007, İstanbul)
Sebahattin Kahyaoğlu, Dr. (Söyleşi: 18 Kasım 2006, İstanbul)
Selçuk Berksan (Söyleşi: 27 Kasım 2006 - 15 Mart 2007 19 Mart 2007 - 3 Nisan 2007 - 2 Temmuz 2012, İstanbul)
Sezgin Elmas (Söyleşi: 10 Temmuz 2007, İstanbul)
Silvio Kluzer (Söyleşi: 31 Ağustos 2009, Brüksel)
Süleyman Çelebi (Söyleşi: 17 Mayıs 2013, Ankara)
Süleyman Demirel (Söyleşi: 3 Ağustos 2006 - 23 Ekim 2013 Yazışma: 18 Ocak 2014, Ankara)
Süleyman Yalçın, Prof. Dr. (Söyleşi: 3 Şubat 2007, İstanbul)
Şaban Gülbahar (Söyleşi: 23 Ağustos 2006 25 Nisan 2007, İstanbul)
Şemsi Kopuz (Söyleşi: 25 Ekim 2007, İstanbul)
Ş̧̧ener Astan (Söyleşi: 20 Ağustos 2013, İstanbul)
Talât Özgün (Söyleşi: 1 Mayıs 2008, İzmir)
Tanıl Küçük (Söyleşi: 5 Eylül 2006, İstanbul)
Tekin Kantarcı (Söyleşi: 16 Mayıs 2007, Kayseri)
Tekin Küçükali (Söyleşi: 26 Nisan 2007, Ankara)
Tevfik Arıkan (Söyleşi: 3 Mayıs 2007, İstanbul)
Turgay Demirel (Yazışma)
Tuncay Özilhan (Söyleşi: 19 Şubat 2007, İstanbul)
Turgut Ayla (Söyleşi: 17 Nisan 2007, İstanbul)
Ümit Çelebi (Söyleşi: 11 Temmuz 2007, İstanbul)
Vitali Hakko (Söyleşi: 1 Mart 2007, İstanbul)
Vural Baylan (Söyleşi: 9 Temmuz 2007, Ankara)
Vural Bulut (Söyleşi: 3 Mayıs 2007, İstanbul)
Yahya Ülker (Söyleşi: 23 Nisan 2013, İstanbul)
Yakup Tahincioğlu (Söyleşi: 2 Nisan 2007, İstanbul)
Yılmaz Akar (Söyleşi: 7 Mart 2007, İstanbul)
Yılmaz Karadeniz (Söyleşi: 16 Aralık 2006, İstanbul)
Yurdakul Gözde (Söyleşi: 18 Mayıs 2013, Bodrum)
Yusuf Oda (Söyleşi: 8 Eylül 2006, İstanbul)
Yüksel Ertan (Söyleşi: 21 Haziran 2007, İstanbul)
Yüksel Günay (Söyleşi: 24 Ocak 2007, İstanbul)
Zeki Sözen (Yazışma)
Zeki Yıldız (Söyleşi: 18 Haziran 2007, Kütahya)
Zihni Uğurses (Söyleşi: 7 Ağustos 2006, Adana)
Ziya Yıldız (Söyleşi: 18 Haziran 2007, Kütahya)
Yayınlar
A. M. Şamsutdinov Mondros’tan Lozan’a Türkiye Ulusal Kurtuluş Savaşı Tarihi 1918-1923, Çeviren: Ataol Behramoğlu, Doğan Kitap, İstanbul, 1999
Agâh Oktay Güner, Dr., Türkiye’nin Kalkınması ve İktisadî Devlet Teşekkülleri, Damla Yayınları, İstanbul, 1978
Ahmet Davutoğlu, Prof. Dr., Stratejik Derinlik - Türkiye’nin Uluslararası Konumu, 68. Baskı, Küre Yayınları, İstanbul, 2011
Alan Fisher, Kırım Tatarları, Çeviren: Eşref B. Özbilen, Selenge Yayınları, İstanbul, 2009
Alan Parmer, 1853-1856 Kırım Savaşı ve Modern Avrupa’nın Doğuşu, Türkçesi: Meral Gaspıralı, Sabah Kitapları İstanbul, 1999.
Aleksandr Keresnki, Kerenski ve Rus İhtilâli, Çeviren: Rasih Güran, Ağaoğlu Yayınevi, İstanbul, 1967.
Ali Polat, Üç Bin Yıllık Birikim, Enes Matbaacılık, İstanbul, 2006.
Aram Andonyan, Balkan Savaşı, Çeviren: Zaven Biberyan, Aras Yayıncılık, İstanbul, 1999. Atlas Tarih Dergisi Özel Sayısı, “100. Yılında Balkan Savaşları”, Sayı: 16, 2012.
Aziz Kaylan, “Tarihimizin Unutulan Olayı Kırım Savaşı (1853-1856)”, Milliyet Yayınları, İstanbul, 1975.
Boris Pasternak, Doktor Jivago, Cem Yayınevi, İstanbul, 2011.
Burhan Belge, İkinci Dünya Savaşı - Radyo Konferansları, Başnur Matbaası, Ankara, 1970.
E. H. Carr, Sovyet Rusya Tarihi, Bolşevik Devrimi 1917 - 1923, 3 Cilt, Ceviren: Orhan Suda, Metis Yayınları, İstanbul, 1979.
Emel Akal, Milli Mücadelenin Başlangıcında Mustafa Kemal, İttihat Terakki ve Bolşevizm, İletişim Yayınları, İstanbul, 2012.
Erdal Güven, “Stalin-Troçki Mücadelesi”, Atlas Tarih Dergisi, Sayı: 18, Şubat-Mart 2013.
Ernest Hemingway, İşgal İstanbul’u ve İki Dünya Savaşı’ndan Mektuplar, Türkçesi: M. Ali Kayabal, Milliyet Yayınları, İstanbul, 1970.
Fahir Armaoğlu, Prof. Dr., 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1983.
Ferénc Feher - Helles Ágnes, Doğu Avrupa Devrimleri, Derleyip Çeviren: Tarık Demirkan, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1995.
Fevzi Çakmak, Batı Rumeli’yi Nasıl Kaybettik?, Yayına Hazırlayan: Ahmet Tetik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2012.
Hayrettin Bey, Kırım Harbi, Yayına Hazırlayan: Şemsettin Kutlu, Tercüman 1001 Temel Eser, İstanbul.
Henrik Eberle-Matthias Uhl, Hitler Kitabı, Çeviren: Mustafa Tüzel, NTV Yayınları, İstanbul, 2009.
Hulûsi Turgut, Adriyatik’ten Çin Seddi’ne Avrasya ve Demirel, II. Cilt, ABC Yayınları, İstanbul, 2002. Demirel’in Dünyası, ABC Yayınları, İstanbul, 1992.
İlhan Ayverdi, Misalli Büyük Türkçe Sözlük, 3 Cilt, Kubbealtı Yayınları, İstanbul, 2006.
İlhan Bardakçı, Bir İmparatorluk Yağması - Balkan Bozgunu ve I. Dünya Harbi, 3. Baskı, Ajans-Türk Yayınları, Ankara.
İlhan Tekeli-Selim İlkin, 1929 Dünya Buhranında Türkiye’nin İktisadi Politika Arayışları, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara, 1977.
İsmail Soysal, Soğuk Savaş Dönemi ve Türkiye - Olaylar Kronolojisi (1945-1975), İsis Yayımcılık, İstanbul, 1997.
İsmet İnönü, Hatıralar, 2. Kitap, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1987.
Jak Deleon, Beyoğlu’nda Beyaz Ruslar, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2003.
Kâmuran Gürün, Türk-Sovyet İlişkileri (1920-1953), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1991.
Kâzım Karabekir, Ankara’da Savaş Rüzgarları, II. Dünya Savaşı - CHP Grup Tartışmaları, Emre Yayınları, İstanbul, 1994.
Kemal Çapraz, Sürgünde Yeşeren Vatan Kırım, Turan Yayıncılık, İstanbul, 1995.
Kerem Çalışkan, 100 Yılın Rövanşı, Caretta Yayınları, İstanbul, 2012. Kütahya Lisesi 100. Yıl Albümü (1890-1990), Ekspres Matbaası, Kütahya, 1990.
Leon Troçki, Balkan Savaşları, Çeviren: Tansel Güney, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2012.
Lev Tolstoy, Sivastopol 1855, Türkçesi: E. Nermi, Gün Yayınları, İstanbul, 1966.
Liddell Hart, II. Dünya Savaşı Tarihi, 1. ve 2. Cilt, Çeviren: Kerim Bağrıaçık, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1999.
Mehmet Arif Demirer, Demokrat Parti ve Tarım, Demokrat Parti 60.Yıl Kitapları No:5, Ankara, 2006. Demokrat Parti’nin Yatırımları, Demokratlar Kulübü Yayınları, Ankara, 2006. 6 Eylül 1955 Olaylarına 50.Yılda Yeni Bakış, Demokratlar Kulübü Yayınları, Ankara, 2006.
Mehmet Maksudoğlu, Prof. Dr., Kırım Türkleri, Ensar Neşriyat, İstanbul, 2009.
Mert Toker-Ceyhun Arca, Alman’ın Mehmetçikleri, Cinius Yayınları, İstanbul, 2012.
Nadir Devlet, Prof. Dr., İsmail Gaspıralı, Başlık Yayın Grubu, İstanbul, 2011.
Necip Fazıl Kısakürek, Çile, Yapı Kredi Kültür Yayınları, İstanbul, 2005.
Olaf Caroe, Sir, Sovyet İmparatorluğu, 2 Cilt, Tercüme: Zerhan Yüksel, Tercüman 1001 Eser, İstanbul.
Onur Öymen, Silahsız Savaş, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2002.
Orlando Figes, Kırım - Son Haçlı Seferi, Çeviren: Nurettin Elhüseyni, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2012.
Ömer Sami Coşar, Troçki İstanbul’da, Kitaş Yayınları, İstanbul, 1969.
Özcan Pehlivanoğlu, Yeniden Merhaba Rumeli, Ufuk Ötesi Yayınları, İstanbul, 2008.
Philip S. Jowett, Balkan Harpleri’nde Ordular 1912-13, Çeviren: Emir Yener, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2012.
Safiye Erol, Ülker Fırtınası, Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul, 2010.
Şevket Rado, Hayat Böyledir, Doğan Kardeş Yayınları, İstanbul, 1966.
Sâmiha Ayverdi, Türk-Rus Münasebetleri ve Muharebeleri, Turan Neşriyat Yurdu, İstanbul, 1970.
Serge A. Zenkovsky, Prof. Dr., Rusya’da Pan-Türkizm ve Müslümanlık, Çeviren: Prof. Dr. İzzet Kantemir, Üçdal Neşriyatı, İstanbul, 1983.
Süheyl Gürbaşkan, Bir Reklâmcı Aranıyor, İstanbul Reklâm Yayınları, İstanbul, 1980
Süleyman Demirel, Bir Ömür Suyun Peşinde, 2 Cilt, (2. Baskı) ABC Medya Ajansı Yayınları, İstanbul, 2006.
Stefan Zweig, Yıldızın Parladığı Anlar, Çeviren: Burhan Arpad, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 1997.
Stefanos Yerasimos, Türk-Sovyet İlişkileri, Ekim Devrimi’nden Milli Mücadeleye, Gözlem Yayınları, İstanbul, 1979.
Stephane Lauzanne, Balkan Acıları, Kastaş Yayınları, İstanbul, 1990.
Taha Akyol, Rumeli’ye Elveda, Doğan Kitap, İstanbul, 2013.
Yahya Sezai Tezel, Cumhuriyet Döneminin İktisadi Tarihi 1923-1950, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1994.
Yaşar Kalafat, Dr., Kırım-Kuzey Kafkasya Sosyal Antropoloji Araştırmaları, ASAM Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, Ankara, 1999.
Yılmaz Öztuna, Rumeli Kaybımız - 93 ve Balkan Savaşları, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 1990. Osmanlı Devleti Tarihi, Faisal Finans Kurumu Yayını, İstanbul, 1986.
A
Abdurrahman (Sabri Ülker’in ağabeyi) 68, 317
Abdülhamid II., Padişah 51, 56, 58-60, 107, 565, 566
Abdülmecid, Padişah 51
Ablum, Mahir 163, 641, 642
Acar, Mustafa 613, 614, 633, 717
Acıman, Eli 525
Ağca, Mehmet Ali 426
Ahmet Ziya Bey (Sabri Ülker’in dayısı) 59, 102, 125-128, 131
Akbulut, Ziyaeddin 616-617
Akın, Kenan 514, 515
Aksoy, Temel 253
Aktin, Edip 679
Akyol, Taha 683, 691, 693, 722
Akzambak, Mehmet 376
Al-Bunnia, Haj Abdul ahab 480, 715
Aleko Usta 204
Allen, Melvin C. 310, 311
Ali Haydar Efendi 222-223
Altıntak, Hüseyin 204, 595
Arın, Suat 628
Arıkan, Tevfik 633, 634, 719
Arısan, Mehmet 162
Aslan, Yusuf 377
Astan, Şener 585, 628, 629
Ataseven, Asaf 465, 466, 530, 661
Ataseven, Gülsen 465, 466
Ateş, Orhan 559, 560
Atatür, Pervin 172
Atatürk, Mustafa Kemal 107, 108, 113, 114, 123, 146, 147, 154, 158, 168, 172, 267, 314, 365, 378, 554
Avcu, İbrahim 209
Aydemir, Talat 332
Aydıner, Atilla 620
Ayvazovski, İvan 51
B
Bacacı, İsmail 418
Balcı, Şükrü 370, 394, 395, 548
Balzac, Honor± de 55
Bahçeli, Devlet 32
Barnes, Harry 301
Başar, Şükûfe Nihal 154, 223
Başaran, Mustafa 360, 361
Bayar, Celal 167, 211, 268, 332, 347
Baykal, Deniz 30
Bayraktar, Gülizar 249-251
Bayram, Mahmut 667
Benekay, Yahya 226, 228
Berker, Şinasi Nahit 349
Berkman, Münir Müeyyed 154, 158
Berksan, Betül (Asım Ülker’in kızı) 240, 290, 465-467, 669
Berksan, Faruk 116, 240, 259, 349, 351, 352, 354, 355, 357- 360, 362, 368, 369, 371, 387, 400, 405, 415, 460, 486, 487, 533, 534, 592, 602, 636, 707
Berksan, Selçuk 58, 79-81, 91, 101, 109, 116, 118, 119, 127, 139, 142, 173, 181, 200, 201, 203, 205, 240, 257-260, 262, 263, 285, 311, 314, 315, 336, 337, 350-352, 354, 359, 369, 370, 373, 376, 382, 383, 385, 387, 399, 401, 405, 415, 434, 448, 449, 484, 494, 702
Besler, Doğan 143
Besler, Fehmi 143
Besler, Sami 141, 170
Beyatlı, Yahya Kemal 122, 172, 555
Beykont, Zeki 159, 160, 162
Biliközen, tıf 362
Bodur, İbrahim 321, 323, 325
Bolak, Aydın 325
Bonaparte, Napolyon 156, 213, 301
Boran, Behice 426
Bölükbaşı, Rıza Tevfik 157
Budak, Rıdvan 418, 419, 424
Buzbaş, Necdet 403, 404, 430, 536, 538, 539
Büyük, Gürol 445
Büyükanıt, Yaşar 550
C
Cansen, Ege 463
Cengiz Han 40, 41
Ceyhun, Ekrem 689
Churchill, Winston 43, 44, 193, 301
Cibran, Halil 89, 137, 701
Cilasun, Zafer 346
Clay, Muhammed Ali 646
Commer, Robert 346
Coşkun, Ali 564
Ç
Çağlayangil, İhsan Sabri 519
Çalı, Kurt Seyit 84-86, 90, 91, 94, 110, 114, 119, 120, 185, 226-228, 231, 232
Çalı, Nuriye 231
Çakır, Erden 636
Çamlıbel, Faruk Nafiz 153
Çanakçı, Fuat 340, 341, 585, 592, 594, 679
Çanakçı, Suat 594
Çar Nikolay 107, 120
Çehov, Anton 51
Çelebi, Bünyamin 531
Çelebi, Süleyman 418-421
Çelebi, Ümit 513, 514, 521, 522, 530, 542
Çeliktürk, Kadir 601
Çetiner, Ömer 614, 615, 617
Çiçek, Cemil 19
Çiller, Tansu 554
Çizmecioğlu, Abdullah 172
Çizmecioğlu, Mustafa 172
Çorapçı, Bülent 320-322, 325, 548
D
Dağcı, Cengiz 51
Dağyar, Faruk 590, 591, 634
Damat Ferit Paşa 108
Davis, William Hersey 319
Davutoğlu, Ahmet 104, 105, 350, 412, 413, 443, 451, 661
Davutoğlu, Sare 104
Demirel, Süleyman 24, 45, 46, 175, 304, 333-335, 345, 364, 378, 417, 424-426, 428, 519, 520, 548, 554, 580, 626
Demirel, Turgay 580, 581
Denizci, Süheyl 265, 695, 697
Denktaş, Rauf 425
Devletof Süleymanoğlu, Dilaver 116, 117
Dinçsoy, Ahmet 207, 208
Dinçsoy, Hamdi 141, 353
Dinçsoy, Hayri 208
Dinçsoy, İsmet 207
Dinçerler, Vehbi 165
Doğan, Ali 571, 572, 576
Durmaz, Hilmi 539, 585, 596, 597
Duruel, Hasan 617
Düzenli, Samime 179
E
Ecevit, Bülent 346, 376-378, 384, 392, 425, 428, 519, 520, 551
Ecevit, Rahşan 520
Eczacıbaşı, Nejat 609
Ecirzade, Mustafa Avni 171
Edison, Thomas 301
Eflatun (Platon) 146, 151
El Mutavva, Abdullah 305
Elrom, Efraim 365
Emiroğlu, Metin 409, 410
Engin, Kemal 153
Erbakan, Necmettin 175, 347, 364, 365, 376, 378, 424, 519, 549, 551, 554, 618
Erbuğ, Orhan 384, 385
Erdem, Ercan 384, 385
Erdoğan, Recep Tayyip 22, 618, 619, 622, 623, 690
Erez, Mesut 163, 641
Erkunt, Mümin 338, 339
Eroğlu, Mehmet Ali 609, 611
Erim, Nihat 364, 365, 377, 519
Erol, Safiye 199, 200
Erozan, Celal Sahir 154
Ersoy, Mehmet Akif 66
Ertan, Yüksel 521-524
Esen, Fikret 214, 215
Esener, Ali Fethi 520
Eşref Sabit 154
Evren, Kenan 425, 426, 519, 520
Eyüboğlu, Bedri Rahmi 122
F
Fahreddin (Türkkan) Paşa 106
Fatih Sultan Mehmed, Padişah 41, 197
Feyzioğlu, Turhan 424, 426
G
Gamsız, Nuri 265, 695, 697
Gaspıralı, İsmail Bey 42, 43, 45
Gates, Bill 691
Gazioğlu, Şaban 321
General Wrangel 120, 124
Genç, Faruk 265
Gezmiş, Deniz 377
Goethe, Johann Wolfgang von 71, 169
Goldenberg, Emil 679
Gomez, Heinz 264
Gök, Adem 178
Gök, Süleyman 178
Gökçen, Sabiha 114
Gökbörü Kançal, Fikri 110
Gökyiğit, Nihat 313, 567
Gövsa, İbrahim Alâaddin 154, 158
Gözde, Yurdakul 422
Gül, Abdullah 15
Gülen, Fethullah 550
Gümüşpala, Ragıp 332
Günay, Yüksel 583, 584
Güneş, Hüseyin 566, 600
Güney, Eflatun Cem 151
Gürbaşkan, Süheyl 521
Gürcan, Tarık 265
Gürel, Halit 139, 144, 450
Gürsel, Cemal 332, 345
Güzelses, Celal 217
H
Hacı Bekirzade Ali Muhiddin 171
Hacı Geray Han 41
Hacı İslam Efendi (Sabri Ülker’in babası) 17, 39, 52, 53, 57-62, 64-69, 71, 73, 76, 79-81, 83, 86, 87, 89, 91-94, 96, 97, 106, 110, 113, 114- 116, 118, 119, 122, 125- 128, 131, 134, 135, 138-140, 141, 171, 185, 207, 208, 223, 230, 235-237, 239-241, 248, 255, 316, 317, 681, 711, 712
Hacı Sayid 171
Hafız Numan Efendi (Sabri Ülker’in dedesi) 61, 64, 67, 68
Hafız Rıza Bey (Sabri Ülker’in dayısı) 102
Hanife Hanım 223
Hasan Efendi (Sabri Ülker’in dedesi) 52, 55, 58, 59, 62, 681
Hassan, Rıfat 308, 309
Hatemi, Nadir 273
Hatice Gülsüm Hanım (Sabri Ülker’in babaannesi) 52, 55, 62
Haşim, Ahmet 153, 156
Hitler, Adolf 159, 184, 185, 189, 210, 214, 225, 229
Hugo, Victor 555
Humeyni, Ayetullah 426
Hz. Ali 393, 394
Hz. Muhammed 106, 137
I
Ilıcak, Kemal 514
Işık, Murat 110
İ
İbrahim, Veli 90, 91
İman, Ahmet 417
İman, Avni 220, 277, 401, 402
İman, Mehmet 238
İman, Muharrem 222, 275, 639
İman, Sabiha 116, 190, 236, 273, 275
İnam, Orhan 359
İnan, Hüseyin 377
İnönü, Erdal 554
İnönü, İsmet 114, 167, 168, 193, 194, 211, 332, 333, 347, 364, 377, 378
İnönü, Mevhibe 114
İpekçi, Abdi 426
İsmail Hakkı (Sabri Ülker’in ağabeyi) 68, 91, 317, 557
İzzet Melih 159
J
Jankoviç, Jean Paul 679
Jobs, Steve 691
Johnson, Lyndon B. 310, 345
K
Kâmil Paşa 565
Kamu, Kemalettin 154
Kanatlı, Firuz 349, 350, 683, 685, 688
Kantarcı, Hayrullah 630
Kantarcı, Tekin 630, 631
Kantarcızade Hacı Ömer 172
Karaağaçlı, Hacı Mustafaoğlu Süleyman 172
Karabulut, Orhan 179, 180, 181
Karaca, Kadri 263
Karaca, Yunis 568
Karadayı, İsmail Hakkı 557
Karadeniz, Yılmaz 224
Karataş, Ayfer 299
Karpat, Kemal 692
Kasım, Ahmet 167
Katerina (Çariçe) 45
Kaufman, Aleander 302
Keçeci, Karpiç (Juri Georges Karpovitch) 172
Kent, Muhtar 697
Kerenski, Aleksandr 107
Kırımlı, Ahmet İhsan 324
Kırımoğlu (CemiloğluԜ) Mustafa 46-48
Kısakürek, Necip Fazıl 154, 155, 677
Kibritçioğlu, Ahmet 597
Kocabıyık, Asım 533
Koç, Vehbi 172, 254, 305, 321, 603, 605, 687
Koçu, Reşat Ekrem 179
Kohen, Hayim 219, 220, 222, 224, 225, 255
Konfüçyüs 169
Koraltan, Refik 211
Koru, Naci 566
Korutürk, Fahri 376, 378, 425, 426, 519
Koryürek, Enis Behiç 154
Köprülü, Fuat 211
Kösdağ, Mehmet 130, 319
Kubayev, Memet 86, 91
Kumak, Mehmet Gafur 172
Kurt Mehmet (Sabri Ülker’in amcası) 55
Kuşçulu, Mahmut Mahir 330, 476, 477
Kuşçulu, Nuh 320, 321, 324, 327, 330, 331, 475, 476, 478
Küçükali, Tekin 406, 407, 569
L
La Bruy°re, Jean de 555
Lamartine, Alphonse de 109
Le Bon, Gustave 109
Lenin (Ulyanov), Vladimir İlyiç 79, 90, 96, 107, 122
M
Mahire (Sabri Ülker’in ablası) 61, 139, 317
Mardin, Yusuf 154
Mareşal Fevzi Çakmak 210
Marko Usta 170
Mar, Karl 90, 123
Mavituna, Abdurrahman 151, 167
Mehmet Turhan Bey 171
Melen, Ferit 378
Menderes, Adnan 211, 257, 265-268, 296, 332, 377, 522, 554
Menderes, Yüksel 377
Mercan, Kerami 607, 608
Mercan, Nedim 607
Mercan, Sami 607
Meriç, Cemil 240
Mesci, Haluk 521, 522, 525, 526
Morçay, Şükrü 496
N
Nahum, Hayim 203, 303
Nebioğlu, Kemal 380-382, 396, 417, 424
Neriman Teyze (apartman komşuları) 244
Nurettin Hoca 667
O
Oluç, Mehmet 585, 596, 598
Onnik Usta 208, 258
Orhon, Orhan Seyfi 154, 158
Ortaylı, İlber 45, 213
Osman Nuri Bey 171
Osmanoğlu, Abid 565
Ö
Öksüz, Fahri 588, 589, 679
Öner, Mualla 59, 72, 131, 199
Öner, Nihat 82, 102, 130, 132, 207
Ömer, Öner 679
Önsel, Vedat 425
Öz, Sebahattin 153
Özal, Turgut 165, 175, 327, 343, 346, 409-411, 520, 554, 689, 692
Özbek, Necip 615
Özcan, Gazanfer 447, 448
Özcan, Gönül Ülkü 447, 448
Özcan, Salih 304-307, 565, 566
Özdemir, Sadi 516, 517, 692
Özdemir, Nâzım 363
Özden, Yekta Güngör 561
Özdil, Yılmaz 683, 695, 697
Özdöner, Fazıl 615
Özel, Mustafa 144, 145, 176, 475, 522, 535
Özgü, Cemal 181
Özgü, Cemile 181
Özgün, Talât 215, 216, 218
Özhun, Kayhan 475
Özilhan, Tuncay 471-473, 475, 477, 577
Özokur, Ahmet 104, 617, 643, 660, 661, 669
Özokur (Ülker) Ahsen 36, 38, 76, 95, 97, 100-104, 118, 133, 145, 162, 166, 200, 222, 235, 237, 240-243, 246, 249- 251, 270, 275, 280, 281, 283- 285-292, 316, 354, 372, 387, 388, 462, 468, 484, 542, 645, 649, 678, 679, 681, 712
Özokur, Alanur 660
Özokur, Ayşe Senem 660
Özokur, Beyhan 660
Özokur, Kerem 660
Özokur, Nur Vera 669
Özokur, Orhan 104, 354-356, 363, 380, 381, 441, 475, 489, 491, 492, 536, 540, 575, 578, 661
Özokur, Ömer 643, 652, 653, 660
Özokur, (Davutoğlu) Sefure 104, 661, 669
Özokur, Yusuf İhsan 669
P
Page, Larry 691
Pandeli Usta 201
Pasternak, Boris 52, 77
Peker, Alptekin 680
Polatkan, Hasan 332, 554
Puşkin, Aleksandr Sergeyeviç 51
R
Rado, Şevket 269, 270, 281, 555
Rakiros, Parasko 183, 203, 205
Rasputin, Grigori 107
Recaizâde Ekrem 153
Richepin, Jean 154
Roosevelt, Franklin 43, 44
S
Sabancı, Hacı Ömer 685, 688
Sabancı, Sakıp 562, 685, 688
Sadık Rifat Paşa 692
Saharov, Andrey 47
Said Şamil 565
Sancar, Semih 426
Saracoğlu, Şükrü 177, 193, 194, 205
Sazak, Gün 519
Selışık, Selahattin 214, 215
Sepet, Rıza 594, 625, 626, 679
Seyit Ömer, (Sabri Ülker’in amcası) 55, 101
Sezer, Adem 167, 504
Sezgin, İsmet 26, 557, 558
Sıdıka Hanım (Sabri Ülker’in ablası)
Simavi, Sedat 233
Socrates 69, 316
Songar, Ayhan 564
Sökmen, Tayfur 519
Sözen, Reşat 618, 619
Sözer, Vural 521
Sultan Aziz, Padişah 692
Sultan Reşad, Padişah 87
Sunay, Cevdet 345, 364, 365, 377
Sükan, Faruk 426
Stalin, Jozef 43-45, 47, 50-52, 80, 90, 114, 122, 123, 185, 240, 288
Ş
Şahabettin, Cenap 156
Şakire Hanım, (Sabri Ülker’in annesi) 55, 61, 65, 67, 68, 76, 78, 81, 82, 91, 93, 102, 114, 125, 126, 136, 138, 171, 205, 237, 239, 240, 241, 291, 316, 317, 711, 713
Şapolyo, Enver Behnan 172
Şendal, Yusuf 172
Şentürk, Aziz 167
Şentürk, Kemal 585, 603, 605, 628
Şentürk, Namık Kemal 376
Şerif Hüseyin Paşa 106
Şeyh Şamil 565
Şişmanoğlu, Abdullah 278
T
Tağmaç, Memduh 346, 364
Tamer, Zekirriya 162
Taviloğlu, Mustafa 244
Tecer, Ahmet Kutsi 154
Tolga, İzmir 521, 522, 526-528
Topbaş, Mustafa 120
Topbaş, Sabahattin 321, 327, 328
Tosunzade, Abdurrahman 172
Troçki, Leon 66, 122-124
Tunagür, Yaşar 304
Tuncer, Kenan 170, 178
Turanoğlu, M. Uluğ 154
Turhan, Mediha 172
Tuğ, Salih 533, 534, 568
Tural, Cemal 346
Türkeş, Alparslan 210, 406, 407, 424, 519, 520, 551, 554, 592, 594
Türel, Yusuf 321
U
Uğur, Hasan 327, 328
Uğurses, Zihni 594, 596, 636, 637, 679
Ulaş, Fahrettin 321
Unakıtan, Kemal 110
Uras, Güngör 683, 689, 690, 692
Uşaklı, Ömer Bedrettin 154
Ü
Ülken, Aydın 526
Ülker, Ahmet Asım 58, 64, 68, 76, 79-82, 85, 91, 92, 99, 101, 115, 116, 118, 126-128, 131- 133, 135, 139, 141-143, 169- 179, 181-185, 197-199, 201- 205, 207, 208, 214, 221, 230, 231, 239-241, 247-249, 252- 255, 256, 258, 259, 261, 272, 303, 307, 316, 319, 320, 326, 335, 351, 352, 354, 357, 387, 397, 405, 414, 415, 417, 437, 444, 483-485, 487-489, 491, 500, 505, 522, 587, 590, 591, 593, 594, 601, 607-609, 631, 640, 662, 681, 685, 686, 699, 701, 710-713
Ülker, Ali (Ahsen Özokur’un oğlu) 83, 103, 274, 277, 293, 396, 397, 484, 533, 534, 536, 538, 539, 568, 576, 643, 646, 647, 652
Ülker, Ali (Sabri Ülker’in oğlu) 35, 36, 235, 237-239, 241, 242, 246, 269, 270-279, 292
Ülker (Ataseven), Betül 240, 290, 465-467, 669
Ülker, Fatih 643, 669, 674
Ülker, Fatma 117, 190, 652
Ülker, Güzide (İman) 76, 130, 220, 222, 235-237, 248-251, 258, 259, 269, 270, 280, 292, 316, 319, 387, 388, 401, 465- 467, 469, 551, 591, 617, 645, 670, 675, 677, 678, 682, 712, 713
Ülker, İbrahim 652
Ülker, Meryem 652
Ülker, Murat 36, 38, 59, 60, 62, 69, 109, 111, 113, 115, 118, 165, 213, 219, 240, 245-248, 253, 255, 271, 276, 280, 292, 300, 344, 373, 375, 387, 395, 398, 418-420, 424, 437, 440, 442-444, 456, 462, 466, 469, 489, 491, 492, 503, 532, 535, 536, 539-544, 547, 556, 557, 559, 570, 575, 605, 645, 669, 673, 692, 699, 701, 704, 707, 710, 713
Ülker, Mustafa 643, 669, 670, 673
Ülker, Rahmi 217
Ülker, Yahya 618, 643, 669, 670, 677
Ülker, Zehra 174, 230
Ülker, Zeynep 652
Ülkücü, Aydın 437
Ürgüplü, Suat Hayri 333, 377
V
Vahideddin, Padişah 107
W
Wiederkehr, George 475, 479
Y
Yalçın, Süleyman 564
Yalçıntaş, Nevzat 120, 129, 130, 142, 555, 562, 563
Yaramanoğlu, Hüdai 447, 661
Yavuzer, Haluk 270, 433-435, 441, 443
Yazıcı, Kâmil 327-329, 472
Yazıcı, Osman 475
Yelmen, Hasan 326
Yener, Faruk 265
Yıldız, Ziya 164, 166, 341, 342, 639
Yılmaz, Mesut 554
Yozgat, Hasan 343, 595, 679
Yöntem, Ali Canip 154
Yusuf Ziya 153, 171
Yusuf Ziya Bey (şekerci) 171
Yurdagül, Metin 38, 499, 500, 501, 509, 510, 512, 514, 567
Yurdakul, Mehmet Emin 210
Yurdoğlu, Lebit Fehmi 154
Yüceses, Fethi 192
Yüceses, Hamiyet 178, 192
Yücesoy, Ekrem Şevket 560, 561
Yüksel, İsmet 51
Z
Zaim, Sabahattin 321
Zorlu, Fatin Rüştü 332, 554
Zweig, Stefan 197